Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

132 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
218 günde okudu
Etki alanı onu yönlendirenler tarafından dört duvarla çevrilmiş insan özgürlükten söz ederken, yaşama tutunma çabasını umutsuzluğun kör zeminine inşa eden de onların yüzüne gerçekleri söyleyenleri karamsar olmakla suçluyor. Denememizin konusu bunun savunmasıdır onun için öncelikle yazarımıza bir göz atmamız gerekiyor. Varoluşçu bir filozof ya da absürdizmin bayraktarlığını yapan bir yazar: Albert Camus. Aslında ikisi de değil, iki kategoride de kendini onlardan ayrı tutuyor. Absürdizm aslında saçma olarak bilinir ama asıl önemli olan ve Camus'nün kullanmaya çalıştığı anlamı "uyumsuz" dur. Ama kendini o kategoride değerlendirmez çünkü absürdizmi metod olarak kullanır doktrin olarak değil. Bu akımın kurucusu değildir ama bu akımda önemli bir yere sahiptir, çünkü romanlarında( Veba, Sisifos Söyleni, Yabancı) çok sağlam bir şekilde işlemiştir. Varoluşçu olarak Sartre ile adının aynı kategoride anılmasından hoşnut değildir o etiketlenmeyi sevmediğini söyleyerek bu durumu reddeder. Camus'yü ele alırken onu başkaldıran insan olarak değerlendirmek daha doğru olur. Genellikle kullandığı düalizm onun ortaya koymak istediği fikirlerini en iyi şekilde desteklemesini sağlar, örneğin Sisifos Söyleni'nde hayatın saçma olması yaşanmaya değmeyeceği ama ne olursa olsun intiharı reddederek yaşamak gerektiğini savunur, çünkü onun karakteri başkaldırandır ve yaşamın zorlukları karşısında insanın sağlam durması gerektiğini ve "Hayır" diyerek başkaldırısını gerçekleştireceğini haykırır. Onun savunduğu şey insan. Tanrıyla insanın çekişmesi arasında insandan yana olduğunu belirtiyor ve şu cümlesi bu görüşünü destekliyor sanırım: "İnsanı savunuyorum çünkü, düştüğünü gördüm." Bu kitabı en iyi anlatan "Prometheus Cehennemde" bölümü olduğunu düşünüyorum, hem yazarın felsefesini hem de verilmek istenen mesajın bu karakterde toplanması bunu açıklıyor. Prometheus, Tanrılara kafa tutan adam ve tarihte ilk devrimci olarak bilinir, kısaca hikâyesi şöyledir: " Prometheus geleceği gören bir kahindir. Tanrıların insanlar üzerindeki baskılarının artmasıyla insanların yanında yer alır ve onlara özgürlüklerini almayı ve eşit bir şekilde yaşamak için ilk ayaklanmayı başlatır. İnsanlar karşısında küçük düşen baş tanrı Zeus, insanların başkaldırısını çok ağır ödetir onlara ve ateşi insanlardan alır. Bu durumda insanlar çok zor durumda kalır ve Prometheus mahçup olur insanlara karşı ama kendini toparlaması uzun sürmez. Belli bir zaman sonra Prometheus, Zeus'la arasını düzeltir ve gelecek hakkında tanrılara bilgi vereceğini söyleyerek bu bahaneyle Olimpos dağına gitmesi için Zeus'tan izin alır. Oraya vardığında güneşten bir kıvılcım saklar ve insanlara ulaştırır. Bunun özerine ilk devrimci sıfatını kazanır insanlar arasında. Prometheus'un ateşi insanlara vermesiyle ikinci defa küçük düşürülen Zeus çok sinirlenir ve Prometheus'u bir kayaya zincirle bağlar, ciğerlerini kartallara yedirir. Her gün bir kartal gelir Prometheus'un ciğerlerini yer ve tekrardan ciğerleri tazelenir. Bu böylece devam eder. Prometheus, geleceği gördüğü için Zeus'un tahtından olacağını, bir kadınla evliliğinden olan çocuğunun onu tahtından edeceğini ona söyler ama hangi çocuğu tarafından olacağını söylemesi karşılığında onu serbest bırakmasını ister. Bunun üzerine Zeus Prometheus'u kurtarmanın yollarını arar ve aklına bir fikir gelir, oğlu Herakles'i (Herkül) kartalı öldürmesi için görevlendirir. Güç tanrısı Herakles kartalın kalbine bir ok saplar ve öldürür. Zeus, evleneceği kadını Prometheus'tan öğrenir ve onu başka bir ölümlüyle evlendirip tahtını korur. Prometheus bundan sonra özgürdür ve ilk başkaldıran olarak tarihe geçer." Denememize bir son noktayı koymadan önce sizi bu son cümleyle başbaşa bırakıyorum: "Binlerce yıl önceki bu kafa tutma bugün tarihin eşsiz bir sarsıntısı ile sona eriyor da diyebiliriz. Ama, bir yandan da, öyle geliyor ki, bu ezilmiş insan bizim aramızda da ezile gitmekte; dünyaya saldığı çığlığa, insan başkaldırısının büyük çığlığına hâlâ sağırız hepimiz..."
Denemeler
DenemelerAlbert Camus · Say Yayınları · 1998521 okunma
··
163 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.