Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

88 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
biryudumkitap'a seneler önce abone olup ilk zaman büyük bir hevesle her gün gönderilen pasajları okuduğum zamanlar çoktan geride kalmıştı. artık sabahları altı buçukta kalkmıyor, mail gelene kadar kendime günaydın kahvesi yapmıyor, kahvenin son demlerinde gelen maili yaz aylarında bir çocuğun dışarıda bol koşturmalı bir oyundan sonra eve gelişini kutlarcasına kafasına diktiği koca bir bardak limonata gibi içivermiyordum. ne yapıyordum, tam olarak bilemiyorum; ama bunları yaptığım vakitler uzun uzuun zaman öncede kalmıştı. sonra bir gün, bu site hakkında bir arkadaşımla konuştuktan sonra, mail adresimde ayların dökümü birikmişken, yeniden bir kontrol etmek istedim. tabii pasajlarla arama giren şeyi de düşündüm bir yandan. kendi kendime vardığım sonuç şuydu, evet, fikir mükemmeldi ama bazen hiç de beklediğime değmiyordu. aylar sonra ilk kez bir pasaj okuyacaktım ve değmeyecek bir şeye vakit harcamış olmak, hayalkırıklığına uğramak istemiyordum. sonra, ferhat özkan'ın bir dergide yayınlanmış küçük öyküsü -maalesef hangisiydi anımsamıyorum- çıktı karşıma. samimi gelmişti açıkçası. ben de biraz bakındım. bu minik kitabı gördüm. siparişlerimin arasına koyabileceğimi düşünüp aldım. sonra aldığımı bile unutmuşum. kitaplıkta yer de kaplamayınca gözüm bile ilişmemiş hiç. neden sonra yanında duran kitaptan bir şeye bakacak oldum da fark ettim. ciddi ciddi unutmuşum kitabı. bir yandan buna şaşırırken öbür yandan çoktan kitabı elime alıp oturmuştum bile. açıkçası, bana tam olarak o samimi hissi verdi. evet, dergilerde görmeye daha alışık olduğumuz ama mükemmel sevimli bir üslubu var yazarın. sadece, konuları hafif benzer olan iki öykünün ardışıklığı biraz "keşke iki öykü sonra konulsaydı bu, öyle daha mı bir güzel olurdu sanki?" dedirtiyor. bunun dışında insana ev sıcaklığı veren, sevecen mi sevecen bir kitap. öykü okumayı seviyorsanız yazarla tanışmanızı tavsiye ederim. huh, ilk ciddili(?) incelememi de şöylece bırakmış olayım. incelemeden ziyade kitabın benimle olan serüvenini anlattım daha çok -evet benim kitapla değil, kitabın benimle- ama olsun, değil mi? (olsun olsun.)
Yoksunlar
YoksunlarFerhat Özkan · Yapı Kredi Yayınları · 201636 okunma
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.