"Beyaz bir elbiseye ihtiyacın yok. Bu sadece bir hile."
"Sanırım öyle. Küçük bir kız değilim bu yüzden prenses elbisesi, çiçek ya da yemek olmasına aldırmam. Ama..."
"Başka bir ama..."
"Sadece biz olmak istiyorum, ama... ve ailemin, artık hayatımın bir parçası olmadığı için orada olmalarını istemiyorum-- Sen yeni ailemsin. Seçtiğim ailem."
"Söyleyeceğin şeyi söylemedin. Dökül."
"Suzette'in de burada olmasını isterdim. Ve... önemli değil."
"Ne önemli değil?"
"Brax bana değer veren tek kişiydi. Onu bir arkadaştan daha fazla sevmedim-- seni sevdiğim gibi sevmedim. Ama o arkadaşım ve geçmişimden seni paylaşmak istediğim tek kişi. Seninle gurur duyuyorum. Çok şaşkın, aptal ve mutluyum. Sana göstermek istiyorum. Kolunda olduğum bir an istiyorum. Seni sevmeye layık olduğum için ne kadar şanslı olduğumu göstermek istiyorum."
Siktir.
Beynim sözlerini ikiye böldü— beni seviyor, benimle olduğunu göstermek istiyor, ki bu da kalbimin neşeyle sertleşmesine neden oluyor ama tek bir kelimeye odaklanabiliyorum: Brax
Eski sevgilisi. Benden önce onunla yıllarca yatan çocuk. Ona bakamadım. Sesim ölümcül bir fısıltıya dönüştü.
"O çocuğun benim düğünümde olup hayatta kalmasının imkanı yok. Eski sevgilinin seninle vakit geçirmesine izin vereceğimi mi sanıyorsun? Beni gösterip, suratına bakarak ne diyeceksin Tess? Şimdi yatağında benim olduğumu mu?-------
Meksika'da kaçırılmana neden olan bir hıyarın önünde hayatımın en önemli sözlerini söylememi mi bekliyorsun?"
Sayfa 45 - Tess, beni deli ettin burada, Melike bu alıntı sana. Çıldırman için.