Yeni Dönem Türk yazarlarla yaşadığım ve beni onlardan uzaklaştıran en büyük sebebi yazmışsın. Bunu tam olarak nasıl açıklarım bilmiyorum. Kısaca ‘güzel cümle hastalığı’ diyelim. Bilerek aforizma demedim, çünkü onu yapmayanlar da var. Ancak güzel cümle hastalığına yakalanmayan neredeyse yok. O cümleler çoğu zaman yüzeysel düşünülüp icat edilmiş ve yapıştırılmış cümleler oluyor. Bir yaşanmışlıktan veya bir fikir derinliğinden çıkıp, yol kat edip düşmüyor sayfaya. Bir çeşit biçim sevdası. Ayrımcılık olsun diye söylemiyorum ama kadın yazarlarda daha fazla bu durum. Benim fikrim o yönde. Ancak Emrah Serbes falan da bu akımdan. Daha kitap isimlerinden belli oluyor bu durum. Eminim 3-4 ay kitap ismi düşünüyorlardır bazıları... Oysa Dostoyevski, bir kumarbazı anlatacaksa kitabın adını Kumarbaz koyacak kadar alçak gönüllü:) Suç ve Ceza, Savaş ve Barış, Dava, Yabancı vs... Örnek çok fazla...
Ne demek istdiğimi anlatabildim mi bilmiyorum. Biraz kopuk kopuk oldu sanırım. Ancak sitede Barış Bıçakçı, Tarık Tufan, Aslı Erdoğan, Ayfer Tunç gibi beğenilen yazarları görünce bir türlü elim gitmiyor bu yüzden... Acayip bir önyargı oluştu. 1 kitap hakkımı onlar yerine Peyami Safa’da, Reşat Nuri’de falan kullanmayı tercih ediyorum...
Bu arada Orhan Pamuk, tüm bu yazdıklarımın dışında kalıyor. O bana göre modern dönemin en iyi yazarı...
Bu uzun ve gereksiz açıklamadan sonra incelemen için ayrıca teşekkür ederim:) İyi yazılmış bir inceleme gibisi yok:) Emeklerine sağlık...