Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

413 syf.
·
Puan vermedi
Aldığım en güzel doğum günü hediyelerimden birisi olan Kırgız Cengiz Aytmatov’un gün olur asra bedel kitabı Sarı-Özek insanların yaşadığı sevinçleri, acıları ve mücadelelerini anlatan okurken kendinizi Sarı-Özek bozkırında bulduğunuz ve bilin ki bizim de yaşadığımız yerlerin acılarına ve sevinçlerine çok benzeyen, sevgi, birlik, vefa neydi diye sorgulatan, sahip çıkma, değerli gördüğün her şeye ne pahasına olursa olsun vazgeçmemeyi düşündüren hakkını aramayı, hem de tüm engellere rağmen anlatan, efsanevi diliyle sizi içine alan ve her cümlesini ruhunuza kadar işleyen muhteşem bi şaheser.. 2. Dünya savaşında gazi düşen Yedigey, yeni hayatına başlarken Gazangapla tanışır ve 30 yıllık dostluğu devirirler. Gün gelir Gazangap ölür ve Yedigey vasiyetini yerine getirmek için naaşını Kırgız kahramanı olan Nayman ananın mezarının olduğu Ana-beyit’e götürür ve Ana beyite vardığında mezarlığım bulunduğu yerde Sovyet Rusya’nın uzay üssü kurduğunu görürler. Cenaze için Kırgız olan teğmenden izin almaya çalışırlar ve kırgızca konuşurlar yalnız teğmen Rusça konuşmalarını söyler. Yedigey niye Kırgızca konuşmadığını sorar. Subay görevde olduğu için sadece Rusça konuşabileceğini, Kırgızca konuşmasının mümkün olmadığını anlatır ve izin vermez. Kendi topraklarında izin verilmediği için haksızlık olduğunu düşünen Yedigey, Gazangap’ın oğlu olan Sabitcan’dan neler yapabileceğini danışır fakat Sabitcan sisteme karşı gelmeyeceğini ve kıçını yırtmanın derdinde olduğunu söyler. Gazangap’ın oğluna ve kırgız teğmene kızan Yedigey bütün değerleri düşünceleri bütün bir tarihlerini hafızalarından silmeye çalıştıkları için mankurtların hala yaşadığını ve giderek çoğaldıklarını düşünür ve üzülür. Ayrıca kitapta yer yer geçen uzay üssünden bahsedilen kısımlardan dolayı bilim kurgu olduğu düşündürebilir ama bence yanıbaşlarında duran uzay üssü kurulan, roketler atılan, uzayın derinliklerine astronotlar gönderen bir gelişim sürecinin toplumun bi haber ve katkısının olmadığına dikkat çekilmiş. Değişimlerin ve gelişimlerin toplumu içine alamadan ve toplumundan kopuk bir şekilde sürdüğünü gözler önüne sermek istemiş. Bunu yaparken de evrensel ahlak yasaları içerisinde huzur içinde yaşayan bir dünyanın özlemini dile getirmek istemiş. Kitap bittiğinde her karakterle ayrı bir değeri, ayrı bir yarayı hatırlatan Aytmatov’a tekrar tekrar hayran kaldım. Mutlaka okumalısınız eminim her olayda her hikayesinde kendinizi bulabileceğiniz bir köşesi vardır. “Ne güzel türküler yakarmış eskiler! Her türkü tek başına bir tarih sanki. Öyle içten, öyle canlı ki, insan türküyü yakanları, söyleyenleri karşısında, yanı başında görür gibi oluyor. Onlar gibi yaşamak, onların acılarına ortak olmak, onlar gibi sevmek istiyor. Daha yakından tanımak istiyor onları. O nesiller işte bu türkülerde, bu türkülerle yaşamaya devam ediyor.” (Sy:187)
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,6bin okunma
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.