Gönderi

Yüzümü avuçlarının içine alıp, yanaklarımdaki yaşları sildi. Elimle ellerini ittiğimde, "Off!" diye inledi ama pes etmedi. Yine kavradı yüzümü. Gözlerine bakmamı sağladı. "Özür dilerim." "..." "Ağlama! Lütfen!" "Beni rahat bırak!" "Benimle tersleşme!" "Ne istiyorsun benden ya?" "Bunu anlamak o kadar zor değil, Elif!" "Hiçbir şey anlamak istemiyorum. Yeter artık!" "Seviyorum kızım seni! Böylw kalbimi acıta acıta seviyorum! Tamam mı?" Ellerimi kulaklarıma kapatmıştım. "Duymak istemiyorum! Sus artık!" "Asla! Bana böyle yapma. Uzak durma." "Sana ne zaman yakın oldum ki ben, Fırat? Söylesene kahrolası!" Fırat yine öfkelenmişti. "Kıskanıyorum, tamam mı? Değil elbiseyi, sana değecek her bakışı yakarım!" "Hastasın sen!" "Sadece âşığım! Sadece âşık! Ve bunun ne demek olduğunu, sen de zamanla anlayacaksın."
Ephesus YayınlarıKitabı okudu
·
74 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.