Dükkânda bekçilik eder, çarşıdaki esnaf ve tüccara nükteler
söylerdi.
243- İnsanlarla konuşurdu; tutîlere mahsus ötüşü üstatça idi.
Efendisi bir gün eve gitmişti. Tutî dükkâna nezaret ediyordu.
گربۀ برجست ناگه از دکان - بهر موشی طوطيک از بيم جان
245- Bir kedi, fare yakalamak için birdenbire dükkâna atıldı. Tutî de
can korkusundan...
جست از