Müzik dinlediğimizde, neticede başlangıçtan sona doğru devam eden ve zamanla gelişen bir şeyi dinliyoruz. Bir senfoni dinleyin: Senfoninin bir başı, bir ortası, bir sonu vardır, fakat yine de her an, daha önce dinlediğim ile şimdi dinlediğimi bir araya getiremez ve müziğin bütünlüğünün bilincinde olmazsam, senfoniden bir şey anlamayacağım gibi, müzikal bir haz almam da mümkün olmayacaktır. Sözün gelişi, tema ve varyasyonları alalım; bu müziği ancak her bir varyasyon için ilk dinlediğiniz temayı aklınızda tutarsanız idrak edebilir ve hissedebilirsiniz; daha önce dinlediğiniz varyasyonun üstüne bilinçsizce yerleştirilebilirse, her varyasyonun kendine ait bir lezzeti olur.
Bu nedenle, müzik dinleyicisinin veya mitik hikaye dinleyicisinin zihninde meydana gelen bir tür sürekli yeniden-inşa vardır. Bu sadece global bir benzerlik değildir. Müzik, spesifik müzikal formlar icat ederken, mitik düzeyde zaten var olan yapıları tümüyle yeniden keşfediyor gibidir.