Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

“Yedi yıldır Uludağla göz göze bakışıp dururuz. Ne o kımıldanır yerinden, ne de ben, lâkin birbirimizi yakından tanırız. Bazan, hele kışın, hele geceleri, hele rüzgâr kıbleden estiği zaman, karlı senaberlikleri, yaylaları, donmuş gölleriyle uykusunun içinde şöyle bir kıpırdanır, ve orda, en yukarda, en tepede oturan keşiş, uzun sakalı darmadağın ve etekleri savrularak rüzgârın önünde haykıra haykıra iner ovaya. Sonra, bazan, hele Mayısta şafak vakitleri, masmavi, uçsuz bucaksız, koskocaman, hür ve bahtiyar yepyeni bir dünya gibi yükselir. Sonra bazan, gün olur, gazoz şişelerindeki resimlerine benzer. Ve ben anlarım ki, görmediğim otelinde kayakçı bayanlar kanyak içerek kayakçı baylarla dalga geçmekteler. Ve gün olur, şalvarı sarı pırpıt bezinden, kara kaşlı dağlılarından biri Mukaddes Mülkiyetin mihrabında kesip komşusunu misafir gelir bize, 71’inci koğuşta on beş yıl yatmaya.”
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.