Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Irkçılığın, ayrımcılığın eleştirisi, hikayesi, tarihi, savunusu üzerine pek çok kitap yazılmıştır ama bu kitaba görür görmez sarılmamın sebebi mevzunun ‘psikolojisi’ üzerine olması idi. İçinde ne varsa dökmüş Frantz Fanon kimi kısımlar felsefi bir bakış açısı sunarken kimi kısımlar psikiyatrik bakış açısına sahip hatta kimi kısımlar ise şiirler ile konuşup ne hissediyorsa haykırdığı oldukça bireysel duygularla dolu. Söylenen şey defalarca söylenmiş hissi uyandırsa da yazarın savunusuna hassasiyeti aşikar olduğundan hiçbir detayı atlamak istememesi hatta doğru anlaşıldığına emin olmak için tekrarlamakta beis görmemesi anlaşılabilir. Kendi düşüncelerini konu hakkında yazmış pek çok insanı inceleyerek veya eleştirerek sunuyor (en çok alıntılarına yer verilen ve üzerinde konuşulan insanlar ise Jean Paul Satre, Aime Cesaire, Octave Mannoni). Bu da kitap süresince oluşan merakını daha fazla okuyarak gidermek isteyen insanlar için başvurulacak kaynaklara dair fikir sağlamış oluyor hem Fanon hem de karşıt bakış açısından gerek kurgu gerek kurgu dışı edebiyat alanında. Konuyu somutlaştırmak için zenci dışlanmışlığı ile başka dışlanmışlıklar (cinsiyet, sınıf, Yahudi) arasında benzerlik kursa da temelde farklı olduklarını savunuyor kitap boyunca, diğer toplulukların ve bireylerin yaşadıklarından farklı yönleri üzerinde oldukça durulmuş. Buna rağmen okur tarafından kitlesel olduğu kadar bireysel de algılanmasına bir kısıtlama getirilemez. Okuyan herkes kendi dışlanmışlığının veya yabancılaşmasının farkına varacaktır. “Benim köklerim nerede, olmadığım birisi gibi mi davranmaya çalışıyorum, zihnimdekiler benim düşüncelerim mi yoksa başkalarının bana öğrettikleri mi...” diye uzayıp giden sorgulamalardan sonra cevap ‘yönünü Batı’ya dönmüş tek yönlü bir bakış açısına sahip olduğu ve kim olduğu konusunda emin olmadığı’ ise kişi kendisini daha önce benliğinizi aramak için bakmadığı Doğu klasikleri, Doğu felsefesi, Doğu ekonomisi, Doğu dinleri konusunda okumak üzere kitapları listesine eklerken bulabilir. Koca ülkenin Doğu-Batı arasında kalmışlığına dair olmak zorunda da değil bu sorgulamalar, Anadolu’nun herhangi bir yerinden İstanbul’a gelmiş bir genç bile kendi ülkesi içinde olmasına rağmen hissettiği duygulara dönüp bir bakacak olursa dünyası tepetaklak olmuş tüm Zenci ırkına empati kurmakta oldukça başarılı olacaktır. Ki bu kitabın bana kattığı en güzel şey bu şahsi sorgulama ve farkındalık belki.
Siyah Deri Beyaz Maskeler
Siyah Deri Beyaz MaskelerFrantz Fanon · Encore Yayınları · 2016476 okunma
··
23 görüntüleme
Medine okurunun profil resmi
İncelemenizde çok yerinde tespitler var, emeğinize sağlık. Fanon Beyaz Yahudi'nin bir siyahiyi ötekileştirmesinden de bahseder. Yani ötekileştirilenin (Yahudi'nin) ötekileştirmesi (siyahiyi ötekileştirmesi) de söz konusudur. Aslında biz de "siyahi, beyaz, zenci, Yahudi" vb. kelimeler kullanarak ötekileştirmiş oluyoruz. Ama diğer türlü de durumu nasıl açıklayacağız, değil mi?
Beyza okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Bahsettiğiniz dil konusu ise tam bir karmaşa, ne o kelimeler olmadan düşünebiliyor ne de düşündüğümüzü ifade edebiliyoruz. Biz onlara karşı bu kadar acizken o kelimeler koskoca bir dışlama ve ayrımcılık tarihini şekillendiriyor. Bir çıkar yol varsa buna dair düşünce yapısını dil felsefesi öğrenerek oluşturabilirim belki.
3 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.