Bu kitabı o kadar çok sevmiştim ki kitabın son cümlesini okuyup bitirir bitirmez başa alıp tekrar okumaya başlamıştım. 2 günde 2 defa okumuştum. Sonrasında ise zaman zaman rasgele sayfa açıp yorulana kadar okuduğum olmuştu. Kitap Osmanlı tarihindeki en büyük, en namlı pehlivanlardan birinin hayatını, trakya şivesinin tatlı çekiciliğiyle, akıcı bir şekilde anlatıyor. Bana göre yazarın özelde Edirne, genelde Rumeli kültür sahası alanında yetkinliği kitabı romandan farklı bir konuma sokuyor.