“Reis Bey: bu tasarıyla benim şahsi kanaatim arasında büyük bir uçurum var. Ben bu uçurumu geçemeyeceğim.
Eyaletimin gençliğine hocalık etmek şerefine eskiden beri sahibi olmuşumdur. Gençlere daima gerçeğin yalandan, dürüstlüğün politikacılıktan, cesaretin korkaklıktan üstün olduğunu anlatmaya çalıştım.
İşte bugün ben kendim, doğruyla yanlış, dürüstlükle kurnazlık, vefayda vefasızlık arasında bir tercih yapmak zorundayım.
Eyaletimin ve seçmenlerinin hoşnutsuzluğunu kazanacağımı bildiğim halde, yine de bu tasarının lehine oy veremeyeceğim...
Tanrı’nın bana verdiği bütün fikrî özelliği kullanarak bir karara vardım. ...”
Licuis Lamar (ABD Senatörü) 129-130