Kitabın son sayfasını da okuyup, kapattığımda sırayla önce halıya sonra duvara en sonda kitabın kapağındaki resme birkaç dakika kadar boş gözlerle baktım. Ardından da hayatıma kaldığım yerden devam etmeye çalıştım. Ama şöyle bir fark vardı; kafamın içinde Martin Eden’i yaşatıp öldürmüş biriydim artık.
Martin’in hikâyesini ise kafamda iki boyutta