Gönderi

“Aziz kardeşler! Görevinizin ne kadar ağır ve yorucu ol­duğunu biliyorum. Ücra köşelerde ne zorluklarla çalıştığını­zı ve çabalarınızın halk tarafından gerektiği şekilde değerlen­dirilmediğini de biliyorum. Ekonomik durumunuzun hiç iyi olmadığını da biliyorum. Ama ne yapalım? Asla unutmayınız ki, biz milleti uyandırmak için çıktığı­mız yolun henüz başındayız. Bizler yeni eğitim ordusunun öncüleriyiz. Cehaletle mücadele ederken tüm zorluklara gö­ğüs germek zorundayız. İlk zamanlar belki bizi anlamayacak­lardır. Fedakârlıklar yapmalıyız. Belki içimizden kurbanlar vereceğiz. Bu zorunludur, kaçınılması imkânsızdır. Ben sizleri fedakârlığa davet ediyorum. Yalnızca kendini feda etmeye hazır olanları çağırıyorum. Afedersiniz, açıkça söylemek istiyorum! Her meslekte ol­duğu gibi öğretmenler arasında da mesleklerine yabancı kim­seler vardır. Bunlar meslekte çırak bile değildirler. Bunlar öğ­retmenlik görevini hor gören mesai düşkünleridirler. Böylelerine dostça öneride bulunuyorum. Mesleklerini terk etsinler. Kendilerine daha başka iş arasınlar!.. Gitsinler, tüccar olsunlar... Resmi kurumlarda memur olsunlar...”
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.