Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

30. 40 yıldır dil ve edebiyat üstatlarımız, dil ve edebiyat dergilerinde “kelime” mi, “sözcük” mü gibi çatışmaları sürdürdüler. Halbuki Türkçenin karşısındaki asıl tehlike İngilizce ile eğitimin gitgide hızlandırdığı İngilizce istilası idi. 1970’lerde Türk Dil Kurumu’nu bu konuda uyardım. Rahmetli ağabeyim, dilci Samim Sinanoğlu ile birlikte bilim ve teknik terimlere Türkçe karşılıklar türetme işine ağırlık verilmesini önerdik. Bu konuda rahmetli Prof. Abdullah Kızılırmak gibi bilim ve Türk dili kahramanlarını şükranla analım. 1960’larda Abdullah Bey Ege’de Avrupa çapındaki rasathanesi ve öğrencileri ile gökbilim yaparken bir yandan da Türkçe fen dergisini çıkarıyordu. TDK ile “Gökbilim Terimleri Sözlüğü”nü yayınladı. Aydın Bey ise, Türkiye’de ilk bilgi işlem merkezleri kurulurken, arkadaşları ile “yazılım” “bilişim” gibi güzel terimleri dilimize kazandırdı. Halen “Bilgisayar” terimi yerleşmişken, yabancı dille gördükleri eğitimin yarattığı bilinçsizlik ve sevgisizlikle “komputer” diye yazanları ayıplamak gerekir. Haydi ayıplamayalım da, kendilerini ikaz edelim. 1978’de 5 yıllık bir çalışma ile hazırladığım “Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü” Türk Dil Kurumu’nca basıldı. Tabii önce TDK’nın dilbilimcileri tarafından da incelenmişti. O yıl sözlük hakkında çeşitli bilim ve teknik meslek kuruluşlarının toplantılar düzenlediğini, sözlük hakkında methiyeler yazıldığını sevinmemeye çalışarak öğrendim. Fakat kısa süre sonra kitap piyasadan garip bir şekilde kayboldu. Dileriz şimdiki Türk Dil Kurumu da bilim ve teknikte terimlerin Türkçenin ana kuralları ile türetilmesi gereği üzerinde durur, Osmanlıca’nın da, Öztürkçenin de Türkçe olduğu ve uğraşılacak ana davanın Anglomanlıca’yı bertaraf etmek olduğu hakkında birleştirici bir tutum alır.
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.