"... Sivas cezaevi müdürünü çok severdim. Anılarını çok dinlemişimdir: Koğuşta tek idamlık, Aziz’di. Müdür “infaz emri”nin gelmek üzere olduğunu hesaplamıştı. “Çare”ye başvurulacaktı. Mahkûmların yatma saati idi. Yatak açıyor, soyunuyor, tiryakiler son sigaralarını içerken, tek tük konuşuyorlardı. Birden içeriye gardiyanlar girdi.