Hititçe
Anadolu’da konuşulan en eski dillerden biridir. İlk yazılı
kaynaklar M.Ö.16. yüzyıla aittir. Önceleri hiyeroglif şeklinde
yazılmış sonradan çivi yazısı kullanılmış. Dili çözmek pek
kolay değil zira Hititçe metinler üç ayrı dilden elemanlar
içeriyor: Hititçe, çekim ekleri almış Sümerce ideogramlar ve
Akadça kelime parçacıkları. Dili çözümlemede ilk ve en önemli
adım Çek araştırmacı Friedrich Hrozny’den gelmiş. Yıllarca
uğraştıktan sonra bir cümleyi çözmeyi başarmış: “NINDA-an
ezzateni watarra ekutteni" ‘Ninda’ yukarıda da bahsetmiştik,
çok önceden beri bilinen Sümerce bir kelime. ‘Ekmek’ anlamına
geliyor. Farsça’da, Hintçe’de, Kürtçe’de yaşayan bir kelime.
Kürtçe’de ‘nan’ ekmek anlamına gelir. Hrozny ‘ezza’
sözcüğünü Almanca’daki ‘essen’ (yemek) fiiline benzetmiş.
Almanca’ya benzetmesi boşuna değildir çünkü Hititçe’nin de
Almanca gibi Hint-Avrupa dillerinden olduğunu
düşünüyordu. ‘Watarra’ da yine Almanca’daki ‘wasser’e (ve
İngilizce’deki ‘water’e) çok benziyordu. Geriye bir tek ‘ekutteni’
kalıyor, onu da Latince’deki ‘aqua’ ile benzeştirdi ve cümleyi
şöyle çevirdi: “Ekmeği yiyeceksiniz, suyu da içeceksiniz”. Tabii
işler burada anlatıldığı kadar kolay değil. Hala bu dilin
aydınlatılamamış kuytuları var. İstanbul Arkeoloji
Müzesi’ndeki Boğazköy Metinleri bu dile ait en önemli
belgelerdir denebilir. Ali Dinçol - Yeni Başlayanlar İçin Hititçe ve
Akadça bulması çok zahmetli fakat mücevher değerinde.
Beyazıt’taki Atlantis Fotokopi’de bulunuyor. Edgar H.
Sturtevant – Eti Dili Sözlüğü bulması nispeten kolay. Sedat Alp -
Hitit Çağında Anadolu Çiviyazılı ve Hiyeroglif Yazılı Kaynaklar.
Okuması zevkli.