Bir ABD hayal edin tamamen teokratik bir devlet. Dini gücü en üstte tutuyor ve kurallarını ona göre belirliyor. Aynı zamanda ekonomik gücü pek iç açıcı değil. O yüzden binlerce mahkuma hapishanelerde bakmak yerine onlara bir vitüs enjekte ederek suçlarına göre derilerinin rengini değiştiriyor ve serbest bırakıyor. Cezası boyunca belli aralıklarla o virüsü almak zorundalar almazlarsa cezaları bitmediği için bir çeşit kafayı yiyip intihar noktasına kadar gidiyor. Kurtuluş yok.
Hannah da işlediği suç yüzünden bir sabah uyandığında kendini kıpkırmızı olarak görüyor. Kitap Hannah nın başından geçenleri yer yer isyankar, bazen aşırı dindar, bazen panteizme vurgu yaparak ve yolculuğu boyunca kendisiyle hesaplaşmalarını konu alıyor.
Harika bir distopya olmuş. Okuduğum distopyalar arasından en heyecanlısı diyebilirim. Hatta merakla okurken neredeyse alıntı yapabileceğim yerlerin farkına bile varmadım. Siz de farklı gelecekler hayal etmekten hoşlanıyorsanız benim gibi muhakkak okuyun derim.