Ferit Edgü için daha önce de “minimalist” olduğunu söylemiştim burada ya da başka yerde. Bu asla basitlik olarak algılanmamalı. Aksine, yoğun dolu dolu şeyler anlatır hissettirir ama bunu sade bir şekilde yapar. Kitap 1962-1976 yılları arasında yazılmış 8 kısa öyküden oluşuyor. Varoluşçuluk akımının etkileri bence çok iyi görülmekte. Varoluşsal sorgulamalar, gerçek ve düş arası gidip gelmeler (ki bu tam da Edgüce bir olay) iletişimsizlik, tepkisizlik vs. Ben seviyorum Ferit Edgü’yü çok farklı bir tadı var.