1200 sayfalık bir roman ! Bu kitabın bende enteresan bir hikayesi vardır. Bozcaada da plajda tek başıma kitabı okurken bir ara serinlemek için denize girdim . İkiyüz metre açılmıştım ki adamın birinin cüzdanımın bulunduğu çantama doğru geldiğini gördüm ve birşeyler yapmaya başladı.
Ben bağırmaya başlayınca ,uzaktan kitabı havaya kaldırarak bunu ne olduğunu merak etmiştim diye işaret etti.
Evet dış görünüşü gerçekten ürkütücü büyüklükte hatta bir tuğladan daha büyük ayrıca okumak bayağı zaman alıyor.
Daha önce "Hayatın Kaynağı"veya" İhtiyacımız Olan Felsefe"
adlı Ayn Rand romanlarının birinin incelemesinde Rand'ın hayatıdan bahsetmiştim.
Ayn Rand bolşevik isyanı sonrası komünistlerle birlikte çalışmak ister, fakat kendisi aristokrat bir aileden olduğu için önüne sürekli zorluklar çıkarırlar. Ve çalışmasına izin vermezler. Bazı bireysel becerilere sahip olan ve bunları topluluğun yarına kulanmak isteyen Rand ,hiçbir beceriye sahip olmayan ve ona mani olan bu insanlardan nefret eder.
Ben şunu yapıyorum diyemeyen topluma yararı olmayan ancak "biz" kelimesine sığınan insanlardan kaçar.(Rusya dan)
Rand bu kitabında , kendi hayatının küçük bir bölümünde gerçekleşen bu olayı ,farklı felsefeleri bize Amerika Birleşik Devletler'inde yaşanan bir olay olarak sunuyor.
Ve, yine beyaz diyor ,siyah diyor ama aklına gri gelmiyor.
Kabaca konuya değinecek olursak :
Kitabın ilk bölümünde ,insanlık adına müthiş buluşlar yapan, toplumda sivrilmiş kişilerin, işlerinin ellerinden alınmaması için verdiği mücadeleyi görüyoruz .
Daha sonra ise hepsinin birer birer gizemli bir biçimde ortadan kaybolmaları konuyu daha da ilginç bir hale sokuyor .