bundan 7-8 yıl öncesi bir gün genç bir kadın geldi elinde kitaplar. hepsi de iyi kitaplar. 'kaldırım serçesi', 'huzursuzluğun kitabı', 'sırça fanus', 'prozac toplumu' ve belki de ismini hatırlamadığım bir kaç kitap daha vardı. kendisi başkaları da okusun diye satıyorum dedi kitapları. ama ben kitapçı olarak vereceğim fiyatın çok düşük olduğunu düşünerek kitapların hepsini daha yüksek bir meblağ ile kendime aldım. ve kitapları da onun istediği gibi başkalarına verdim. en azından 'huzursuzluğun kitabı' ile 'kaldırım serçesi' haricindekileri. zaten hepsi de okumak istediğim kitaplardı. Sırça Fanus da işte bunlardan bir tanesiydi. İncelemelerimi daha önce okumuş olanlar bilirler ki yazılarım çoğunlukla kitapla değil de kitabın bende uyandırdığı hislerle alakalı olur, zira pek çoğunu yıllar yıllar önce okumuşumdur. bazı kitapların tadı damağınızda kalır. hiç bitmesin istersiniz ya. bu kitabın sonunda daha da beteri oluyor. ya keşke kendine kıymasaydı da en azından bir kaç kitap daha yazsaydı diye düşünürken buldum kendimi. bir yanı aydınlıkmış gibi olan ve bir yanı gayet karanlık olan bölünmüş bir dünya ancak bu kadar güze bir dille anlatılabilirdi. ben Can yayınlarından okumuştum ama yeni yayın evinde de çevirisi aynıymış. bütün okuyucuları güzel bir anlatının beklediğini söyleyebilirim. ve son bir not: kitabın öncesinde ya da sonrasında 'prozac toplumu' kitabını okumak çok fazla şey düşünmenize yol açabilir. iyi okumalar.

Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,7bin okunma

··

26 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ozan erdoğan