Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Vicdan muhasebecisi
Şimdi yazmak,bir vicdan meselesi oldu. Şimdi susmak,bir ölüm kalım meselesi oldu. Upuzun bir direğe asılı bedenim,bir bayrağın salınışı gibi… Bayrak kadar tutsak,içli ve kibirli. Yüzümün işdüşümleri yağıyor avuç içlerime. Düştükleri an,şekilleri kayboluyor. Penceremin kenarları,yüzlerimle ıslanıyor. Şimdi yazmak,bir vicdan meselesi oldu. Kontrolsüzce uçuşan heceler oradan oraya savruluyor. Kalemimin ucuna takılan kelimeler, sayfaya yapışıyor. Sayfa,kelime cesetleriyle dolu. Evim,bedenim tepeden tırnağa kelime kokuyor. Kelimeler kan emen sülükler gibi. Kirli,şişkin,yapışkan… Suçluluğumu emip sayfalara püskürtüyorlar. Sayfalar mosmor,sayfalar ateş gibi. Kelimeler görüp görebileceğim her yerdeler. Kaçamıyorum. Onlara basmamak için,aklımın parmak uçlarıyla geçiyorum yanlarından. Kopkoyu, kabuklu bir dinginlik buluyorum en derinimde. Suskunluk,çok sert bir kaya şimdi. Kalemimin ucu en keskin bıçak. Kalemle,delik deşik ediyorum kendimi defalarca. Delik deşik ediyorum geçmişimi kalemle. Hiç kan akmıyor. “Hiç”, yok’tan iyidir diyorum. Kanım donmuş ve dahi bedenim de. Bir ses duyuyorum dışarıdan gelen. Polis aracının ışıkları aydınlatıyor sokağı. Polis memuru zile basıyor. Usulca açıyorum kapıyı beyaz geceliğimle. Beyaz geceliğim kelimelerin kanına bulanmış. Kalemimi tutuklamaya geldiğini söylüyor polis. “Ya ben?” diyorum,”Beni tutuklamayacak mısınız?” “Seni,sana bırakmak en büyük ceza”diyor. Beni,benden almıyorlar. Beni,bana katlandırmak zorunda bırakıyorlar. Polis aracı uzaklaşırken,bakakalıyorum arkasından. Kalemim,polis aracının arka camına buğu yapıyor. Kapıyorum kapıyı üstüme,kaleme, tüm geçmiş zaman kiplerine. İçeriye giriyorum,perdeleri çekiyorum, müziği açıyorum,demli bir çay koyuyorum. Ve vicdanımın muhasebecisini beklemeye koyuluyorum. (Tuğçe ISIYEL,Psikeart Dergisi Vicdan Sayısı)
··
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.