"Ona koşayım dedim, adımım buna karşı koydu. Neden sen bana gelmezsin hükümdar! Suların gelmezse, bana mı iyidir, yoksa sana mı? Ne yapıyorum ben? İnsan yürümesini bilmezse, kurban deve gibi kendi yere yatırılır. Buna münasip bir destek düşünüp karşılığını bulamıyorum. Sözümü unuttum. Düşünüp bulayım. Kızma kalbim.
Sevdaya kavuşanlar varsa sözlerinden bir parça hediye göndersinler. Senin için ulaşılmaz bir erdir. Kendini gönül hükmüne bırakma. Başın buluşmaz. Meyleder diye heveslenme. İçinde bırakmak gerek. Sözler koşup gelirse yüzüne tükürürler. Yasak aşkın fena neticesi sonunda senin için hazırdır. Sessiz diye adın şöhret bulur.
Dünyadan göçmek gerek. Bir baksa, içim delinmiş mi olur?"