Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

M. Beldek'ten
Haziran türlerinde yağmur çeşitliliği Burada yağmurlar mevsimlerden ayrıdır Pencereden bak sokak kuşlarının öteki yüzlerine İçinden nehirler akan bir yüzüstü bırakılmışlığı Al bu kuşu besle Büyüt ki sevda dediğin topaldır Başını koy bir ayağının yerine Sonra kendini odadan dışarı at -Burada yağmurlar mevsimlerden ayrıdır- Seneler ve saniyeler birbiriyle çapraşık İki dizin bükülürse ferman kesindir Zirvelerde bi yerlerde bi baş kesen lügat ''Kibir tanrım zulüm sonsuzluk ülke ölüm'' İşte seni kaç kere toplasam da paramparçasın Ay parçasında hezimet duygularım çağrışık Beni bugün kimse ölmedi diye öldürebilirler Ve ben ki ölüm sevgilimdir Zulüm zalime galiptir Mazlum kendisinden korkan ürkek ceylan Ceylanım maral gözlüm koyun yeşilim Sen kaç dozda uykusuzluk alacağını bilmedin diye bunlar Etini doyurmaktan vazgeçersen doyarsın Saatleri zalimlere teslim edersen Üfürükçülerin gözlerinden öpersen Zelilleri kendin gibi seversen Kendini kurtarırsan en güzeli kendinden Dar duvarları yıkıp kendine bir gök açarsan Göğü her vakitten temiz tutarsan O zaman sanırım reklamlar kendiliğinden son bulur Aşk zulmetten çekip alır topal kalan kısmını O vakit başını yeni bulmuşcasına öp Tanrını zincirlerinden kurtar Yerden kıyamet kopsa gök seni çeker İçinden türküler söylersin sonsuzluk çanağında Sonra bir şey daha var ki Burası devlete dahildir Konuşalım desek caiz midir Değildir Şehrin sokakları uğultudan sıyrılırsa o zaman Bir sufi yok oluş yolundan geri dönemez Gazeteler haftalık manşetler yakıştırırlar ben şöyle derdim hiç yoksa bir manşette ' aşkı terk eden kafirdir' İman ehli ayetlerin batınından sorsunlar bunu O zaman mevsim haziran olmasın olmasın haziran bir mevsim Bir mevsim haziran olmasın Haziran bir mevsim olmasın - pekala olmasın haziran kısa bir gün olsun yalnızca- Kısa bir gün yataklarımızdan haşredilip kalkalım İnsan inanırsa çünkü özgür olduğuna O vakit onu dilediğin yere hapset Prangalar bilezikler ve halhallar Geceler betonarme odalar alçak tavanlar Her şey nasıl kendisi olmaktan çıkmış kendi şeklinde Simetrisi kendisinden bambaşka doğacak bu gidişle alemler Var olmak bir çivi gibi sizinle saplanacak O zaman uykular ya nasip Güzel geceler hüzünlere doğurgan Keramet ölümün sınırsızlığında -Tanrım yıkılan putlarımın hali nicedir- Sapasağlam putlarımın hali virandır Bir ayağı çukurdadır ama Bir ayağı dışardadır Onu kollayıp gözettiğimden yoruldum usandım bahçelerini tımar ederken Üstelik umutsuz düşsüz kırılgan Vakit olsa diyorum biraz Vakit olsa da ayrılığı onunla da yaşasam. O zaman haziran kocaman bir yüzyıl olsun.
.eskieflatuncu.
.eskieflatuncu.
··
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.