Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
7/10 puan verdi
BİR BEDENDE HAPSOLMUŞ BİR ZİHİN: STEPHEN HAWKING
“Stephen Hawking’in hayatı, zekânın engellere karşı bir zaferidir.” - Martin Rees İncelemeye başlamadan önce, kitabı okuyacak okumayacak herkesin öncelikle izlemesini şiddetle tavsiye ettiğim Hawking’in yaşam öyküsünü anlatan bir belgesel var: youtu.be/AJ0w6KvpbZM İzlemeniz için uzaya, bilime, fiziğe ilgi duymanız gerekmiyor. Hawking’in zorluklarla dolu yaşamla olan kavgası ve galibiyeti herkese ilham veriyor. Kitabı okumadan önce bu filmi izlemenizi tavsiye ederim çünkü Hawking’in hastalık evrelerini ve yaşadığı o zorlu süreçleri, (tekerlekli sandalyeye muhtaç kalışı, sesini kaybedişi vs.) sadece okursanız havada kalır. Başkalarının ona yemek yedirdiği o görüntülerde surat ifadesi gerçekten içime oturdu. Yaşamını bu kadar zor koşullar altında idame ettiren birinin nasıl düşünce, azim ve hayal gücüyle dünyanın en ünlü bilim insanları arasına adını altın harflerle yazdırdığını okuyacaksınız bu kitapta. Çoğumuzun bildiği gibi ALS adlı bir motor nöron hastalığı var. Bu hastalık onun istemli hareketleri yapmasına engel oluyor. Yirmili yaşlarda teşhis konulduğunda beş yıl gibi kısa bir ömür biçiliyor ama hepimizin de bildiği gibi tıp dünyasını hayrete düşürerek o bu hastalıktan mağdur diğer kişilere nisbeten inanılmaz uzun bir süre hayatta kalmayı başarıyor. Hatta tıp tarihinde bu hastalık teşhisi konmuş kişiler arasında bilinen en uzun süre yaşayan insan kendisi. Tabii hastalığının ne kadar ciddi olduğunu ve ölümünün çok yakın olduğunu öğrendiği zaman oldukça depresif, kendine acıdığı bir dönemden geçiyor. Wagner’ın eserlerini dinleyerek kendi dünyasına kapanıyor ama aşık olduğu kadının ve ölüm korkusunun etkisiyle hastalık teşhisi konduktan sonra çalışmalarını hızlandırıyor. Eski eşi Jane’le o dönem evlenebilmek için akademik bir başarı ve iyi bir gelir edinmeye çalışıyor. Ve o yirmili yaşlarından, sadece çenesindeki birkaç mimik kasını oynatabildiği, hastalığın tüm fiziksel güçlerini emip aldığı yetmişli yaşlarına kadar bilime inanılmaz katkılarda bulunuyor. Kozmolojiyle ilgili derin çalışmaları, sayısız makale ve kuramlarıyla oldukça ses getiriyor. Zamanın Kısa Tarihi adlı kitabı satış rekorları kırıyor, kırktan fazla dile çevriliyor, milyonlarca kez tekrar tekrar basılıyor. Evrenin neden ve nasıl varolduğuyla ilgili sorulara, oldukça açık anlatımıyla sadece uzmanları değil halkı da dahil etmeyi başarıyor. İnsanların bilime, evrene ve kozmolojiye merak duymalarını, düşünmelerini sağlıyor. 76 yıllık hayatında akla hayale sığmaz başarılar elde ediyor, sayısız akademik ve onursal ödül alıyor. Fiziksel engellerine rağmen ne araştırma merkezlerini gezmekten ne TV şovlarında boy göstermekten geri kalıyor. Mizahı seviyor, hayatının uzunluğunu da çoğu insan buna bağlıyor. “Hayat komik olmasaydı trajik olurdu.” diyor. Hastalığıyla değil çalışmalarıyla akıllarda kalmak istiyor ama kendine has üslubu ve tarzıyla, o mekanik ses işletimci kaynaklı sesi ve tekerlekli sandalyesiyle bir ikon haline geliyor. Bunun gibi daha pek çok şey. Bilim kadar, edebiyat, müzik, politika gibi daha pek çok alana olan ilgisiyle çok yönlü bir kişilik. Toplumsal olaylara duyarlı ve ününü istediği şeylere dikkat çekmekte kullanmakta oldukça usta. Benim için her yönüyle inanılmaz ilham verici bir karakter. Azmini, işine olan aşkını, merakını ve hayal gücünü takdir etmeyecek tek bir insan olamaz. Bu kitap onun hayatına kısa bir bakış ve bu efsane hayat tabii ki 224 sayfadan değil. Hawking’i araştırmaya devam edeceğim. Fizik benim lise hayatım boyunca en nefret ettiğim dersti ama Hawking’in bilimsel kuramlarını anlamak için hiç gocunmadan saatlerce kafa patlatacağıma eminim. O bundan daha fazlasını hak ediyor ve eminim onu da sadece evrenle ilgili düşünmemiz bile çok memnun ederdi. Çok duygulanıyorum kitap yazıldığında Hawking hayattaydı. Maalesef Mart ayında hayatını kaybetti. Onun o hafif eğik, mağrur bir izlenim uyandıran başını, ve o güzel tebessümlerini asla unutmayacağım sanırım odamı onun fotoğraflarıyla donatacağım. İncelememi onun sözleriyle bitirmek istiyorum. Tanrı, ahiret inancı yoktu ama umarım ruhu şu an her neredeyse huzurludur. “Yaşamak ve teorik fizik alanında araştırma yapmak için muhteşem bir zamandı. Evreni anlayışımıza bir şeyler katabildiysem ne mutlu bana.” -Stephen Hawking
Stephen Hawking Gibi Düşünmek
Stephen Hawking Gibi DüşünmekDaniel Smith · Pegasus Yayınları · 201772 okunma
··
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.