Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Okuduğum kurgu-dışı kitaplar arasında 2. Dünya Savaşı dönemi önemli bir yer tutuyor. Buna rağmen okuduğum her farklı kitapta beni şaşırtacak ve ‘Bu kadar da olmamıştır’ cümlesini kurduracak yeni bilgiler ediniyorum. ‘Anne Frank’ın Hatıra Defteri’ hiç şüphesiz bu konuda ki ilk kaynaklarımdan biriydi. Savaşın başlangıcından sonra 12 Haziran 1942’de Kültür ve Bilim Bakanının sözleri ile o döneme dair kayıt tutma maksadı ile günlük tutmaya başlamış ancak 15 yaşında Bergen Bersen toplama kampında ölmüştür. Dünya çapında en çok okunan kitaplar arasında sayılan ‘Anne Frank’ın Hatıra Defteri’ne eş değer sayılabilecek bir kaynak ise ‘Helga’nın Günlüğü’. Prag’da yaşayan 8 yaşında Yahudi bir kız olan Helga Weiss  günlüğüne 1939 yılında başlıyor -II. Dünya Savaşının başladığı yılda-. Öncelikle Yahudilerin haklarının ellerinden alınması ile başlıyoruz okumaya. Sokakta dolaşmalara sınır geliyor önce bunu eğitim hakları ve en snunda da evlerinin ellerinden alınması izliyor. Yahudilerin Ghettolarda yaşadıkları, buraları evleri gibi görmeye çalışmaları, zaman geçirmek adına yaptıklarını bir çocuğun masum bakış açısı ile öğreniyoruz. Sayfalar ilerledikçe ‘keşke bu kadarla kalsaydı’ düşüncesi oluşuyor okuyucuda. Ancak ne yazık ki kalmıyor ve II. Dünya Savaşının en üzüntü verici yerine yani toplama kamplarına gidiyoruz ve acıların katlanışına şahitlik ediyoruz. Açlık, susuzluk, hastalık ve kirlilik oluyor her yanımız. Burada, Terezin’de ve ardından şeytanın en kötü olduğu Auschwitz’de bile çocuk masumiyetinden fire vermeden yaptıkları doğum günü partilerini, patatesten yaptıkları pastalar ile kutlayışlarını okuyoruz, bir kaç  yüz metre ileride fırınlar tüterken. Olayları hafifletircesine kendi aralarında yaptıkları espriler hüzünlü bir tebessüm oluşturuyor okuyucuda. Savaşın en ağır yüzünü küçük bir kızdan okumak ve çizdiği resimler ile görselleştirebilmek dönem ile ilgili hüznümü arttırdı. Özellikle toplama kamplarındaki 15.000 çocuktan sadece 100 tanesinin bu zorlu sınavdan çıkabilmiş olması dünyanın en karanlık yüzlerinden biri olsa gerek. Helga Weiss’ın hikayesini sonlandırışının ardından kitaba eklenen röportajı da kitaba bambaşka bir yön katmış. Dönem ile ilgili bilgi edinmek isteyen okuyuculara tavsiye edebileceğim bir günlük ancak yaşayacağınız duygulara da hazır olmanız gerekiyor. Alıntılar: “Özgürlük zincirlere vurulmaz. Zincirler paslanır, eski demirler bizi durduramaz.” “Hepimiz kendimizi kontrol edebilecek güce sahibiz. Yoksa görünüşümüzden utanmalı mıyız? Ya da yıldızlardan? Hayır, bu bizim hatamız değil, utanması gereken de biz değiliz. ”
Helga'nın Günlüğü
Helga'nın GünlüğüHelga Weiss · Pegasus Yayınları · 2017133 okunma
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.