Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
Doğanın en mükemmel, en zeki ve her konuda en olmak konusunda (hem iyi, hem de kötü anlamda) kusursuz bir başarıya sahip canlı türü insan için, tokat niyetine bir eserle karşı karşıyayız. Daha önce bir başka usta olan Robert Silverberg’ün Cam Kule’sinde görmüştük bunu; şimdiyse üç büyüklerden biri olan Arthur C. Clarke’ın yorumuyla okuma vakti. Silverberg insanın doğadaki bu en oluşuna, koca evrendeki tek zeki varlık olamayışını yüzüne vurup, bizlerin egosunu yaralayarak eleştirisini yapmıştı. Ne muhteşem bir eserdi Cam Kule. Clarke ise olaya bambaşka bir açıdan bakarak bizi hepten düşüncelere boğuyor. Çünkü Silverberg’ün eserinde doğrudan söylenmese de hissettirilen malum bir düşünce, Arthur C.Clarke’ın eserinin başlığında yatıyor: “çocukluk.” Doğanın ahkam kesen, gelişmiş olduğu konusunda hiçbir şüpheye düşmemiş olan insanının nasıl da gelişmediğini/gelişemediğini Clarke bize gıdım gıdım, her şeyi ütopik bir çerçevede sunarak anlatıyor. Çocuksunuz, diyor bizlere. Siz daha büyümediniz. Ve haklı, biliyor musunuz? Nasıl mı? işte tüm bunları bu incelemede irdeleyeceğiz. Yalnız bu kitabın neredeyse her tanıtımında geçen bir şey var ki ona ben de değineceğim. Hiçbir ütopya sonsuza dek sürmez. Bu kitabın da sonuna, yani çocukluk çağının sonuna, gelindiğinde görecekleriniz tahmin edilebilir şeyler değil. Ama ben yine de buna bir “ütopyada doğan distopya” demeyeceğim. Hatta Clarke’ın da bunu bu şekilde görmediğini iddia ediyorum. Bunu da kendi karakterleri ağzından dile getirmiş bile.
Çocukluğun Sonu
Çocukluğun SonuArthur C. Clarke · İthaki Yayınları · 20213,451 okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.