Bugünün yevmiyesini, belki de bu kelimeleri araştırmaya başladığımdan bu yana en çok etkilenmiş olduğum kelimeyle tamamlayacağım: Meslek.
Ne geldi ki aklına meslek denince? Sabah 8 akşam 5? Koşturmaca? Asgari Ücret? Prim? Ya da özetle 1 ay çalışıp karşılığında belli bir miktar para aldığın bir geçim kaynağı mı? Sen hele bir gel, kelimenin kökünün güzelliğine bak!
Meslek, Arapça bir kelime. Kökü ise "Süluk". Tutulan yol, yordam gibi anlamları var. Tasavvufi kitaplar okuyanlar bu kelimeye "Seyr-i Süluk" tabirinden aşina olabilirler. Yani bizim bu meslek dediğimiz, AYT-TYT (vaktiyle YGS-LYS) çalışırken seçtiğimiz alana göre hayallerini kurduğumuz şey aslında ne? Hemen söyleyelim: Hayatınız boyunca karşılaştığınız durumları, zorlukları çözerken sürekli kullanarak kendinize mal ettiğiniz yol yordam diyebiliriz. Bir doktorun dünyaya bakışı başkadır, bir ressamınki başkadır, bir mühendisinki başkadır? Ama bunlar pek de önemli değil. Önemli olan bir şey varsa o da senin nasıl baktığın. Sahi nasıl bakıyorsun? Bu akşam elinde çay bardağınla hipnoz olmuş bir şekilde stalk yapana kadar, biraz bunun üstünde düşünmeye ne dersin?
Sağlıcakla, Kendine Şair :)