Karpatların Kafka' sı olarak duyduğum ve ilk okuduğum kitabı olmakla birlikte 1997 yazımı bu eserden anladığım, okuyucuyu adeta hipnoz edip yazarın imgelem dünyasında dolaştırıyor. Ara ara rüya görüyorsunuz sonra birden yazar bunu anlıyor ve sizi uyandırıyor. "Heeey kendine gel" ... "Uyuma! Alooo!" ...
Hayatım boyunca hiç böyle bir tarzla karşılaşmadım. Çok farklı bir üslubu var. Bazen anlatıdan kopmanıza yol açabiliyor fakat dingin bir kafayla okursanız, hani böyle sevgilisi olanlar sırayla okurlar ya birbirlerine... Hah işte o tarzda bir kitap. Üzerine edebî tartışmalar yapılabilir bir havası var.
Kitabın ismiyle içeriği arasında bağlantı kuramadım. :(
(Spoiler) Alaaddin'e eminim herkes farklı bir anlam yükleyecektir. Bana göre Alaaddin, kucak dolusu insanlık kadar kocaman ve onu kendimize indirgeyecek kadar da yalnız!
Yalın bir dili yok. Oldukça yoğun bir anlatımı var. Düşsel öğeler oldukça fazla. Kitabın bütünü edebi bir giz ayrıca. Yazar okuyucu aklıyla oynuyor (: gerçekten çok ilginç buldum. (Çok iyi)
Kapak tasarım, punto, kitap boyutu tam ideal tarzda hazırlanmış. Bazen internetten verilen siparişler hayal kırıklığı olabiliyor. (:
Benden bu kadar... He, şunu da söylemeliyim ki Toptaş' ın bir iki kitabıyla kendisini anlamak imkansız. (: Çok farklı bir yazarla tanışacaksınız...
~~Keyifli okumalar~~
~~Kitapla kalın~~