Mezepotamyanın denetimini yerel halka bırakmak, hem A.T. Wilson hem de Gertrude için söz konusu bile edilemezdi. Mutlak gücü Araplara vermek demek, dizginleri binicisiz bir ata bırakmak demekti. Wilson yeni ülkenin bir Britanya yüksek Komiseri başkanlığında, Arap bakanlardan oluşan bir kabineyle ama İngiliz danışmanların gözetiminde yönetilmesini öneriyordu; Gertrude onunla aynı fikirdeydi.