Türk yazarlara karşı biraz buzlar erisin artık dedim ve bir arkadaşın tavsiyesi üzerine okudum.
Pişman oldum diyemem ama mükemmel keyif aldığımı da söyleyemem.
Kitabın yeraltı edebiyat kitabı olarak değerlendirilmesi Türk edebiyatında mümkün ama Norveç'in (neden Norveç ben de bilmiyorum, sanırım en çok oranın yeraltı edebiyatını okuduğum için) yeraltı edebiyat kitaplarıyla kıyaslarsak biraz sığ kalıyor.
İçeriğinde LGBT konulu bir hikayenin olması beni şaşırttı. Daha doğrusu güzel işlenmiş olması beni şaşırttı.
Son hikayeyi tasvip edemedim.
"Pembe" hikayesi beni ister istemez güldürdü.
Belki ileride başka bir kitabını okurum. Şimdilik bu kadar Uyurkulak yeterli.
Hızlı ve akıcı bir anlatımı var.
Şimdiden iyi okumalar.