Bir çocuğun gözünden yetişkinlerin dünyasının göründüklerini ve bilinmezliklerinin anlatıldığı kısacık ama dolu bir şekilde de çocuk ile yetişkin psikolojisinin anlatıldığı, karakterlerin bunalımlarının, sinirlerinin ve haz isteklerinin okura başarılı bir şekilde aktarılabildiği bir kitap.
Kitaptaki olay basit, sonucu büyük olacak olsa da olayın kendisinin basit, çocuğun yaşadıkları ise hemen hemen hepimizin etrafındaki çocukların (yanındaki yetişkinler değişebilir) elbet bir kez yaşadığı veya yaşayacağı ya da birçok defa yaşadığı bu olayların, aslında basit olan bu olayların anlatıldığı ama anlatımdaki betimlemelerin mükemmelliğinden dolayı bu basit olayı olağanüstü olay gibi yaşattıran, Edgar’ın yaşadıklarını her çocuğun başına gelen olay olarak değil de sanki sadece romanlarda ve filmlerde olan türden olaylar zinciri gibi düşündürtüp sadece Edgar’ın başına gelmiş hissini verip, bu hissin kuvveti ile okuru etkisinde bırakıp uzun sürelerce de düşündürtebilen bir kitap. Bu da Zweig’in bu kısacık eserlerinde ve kaleminde olan en büyük başarısının göstergesidir.
Bir Uzay Efsanesi, Otomatik Portakal, Spartacus ve Lolita gibi filmlerin/uyarlamaların unutulmaz yönetmeni Stanley Kubrick kitabı senaryolaştırmış ama beyaz perdeye taşıyamamış maalesef, böylesine etkili bu kitabın böylesine etkili bir yönetmenin zihninden, gözünden izlemek isterdim.