Gönderi

''sensei''
Bilindiği gibi, 1890 yılında Ertuğrul fırkateyni Japonya'da batmıştı. Torajiro Yamada isimli bu Japon, şehit aileleri ve kazazedeler için Japonya'dan bağış toplar. Yamada, toplanan bu bağışı, dönemin padişahı Abdülhamid Han'a teslim etmek için Türkiye'ye getirir. Yamada'ya Padişah, ''burada subaylara Japonca öğret!'' demiş, bunun üzerine seçilen bu beş subaya Japonca öğretmiştir. Bu subaylardan biri de Mustafa Kemal Atatürk'tür. Aradan geçen zaman zarfında, Abdülhamid ile Yamada arasında derin bir dostluk bağı kurulur. Abdülhamid Han da bu Türkiye aşığı genç Japonu çok sever. Ona Türkçe öğrenmesi için Fransızca bilen bir öğretmen tutar. Kur'an-ı Kerim öğretir. Padişah'ın '' Müslüman olmak istemez misin?'' şeklindeki sorusuna olumlu cevap vererek, Müslüman olur. Abdülhamid Han, ona Abdülhalil ismini takar ve böylelikle Abdülhalil Yamada Paşa ünvanını alır. Son olarak 1931 yılında Türkiye'ye gelen Abdülhalil Yamada Paşa, kendi öğrencisi olan dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ü makamında ziyaret eder. Yaşlı Torajiro'yu gördüğünde 'sensei' (hocam) diyerek ayağa kalkan Atatürk'ten, Yamada Paşa , Tokyo Camii için himmet ister. Atatürk himmmet mevzuunda cömert davranır.
Sayfa 134 - ilgi kültür sanat
·
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.