Gönderi

Üç de gitti...
Kulakları sağır eden bir pat sesi duyuldu. GÜM! Kapı bir darbe daha aldı ve yine sarsıldı. GÜM! Menteşeler dışarıdan gelen baskıyla eğilip bükülürken kapı çatırdadı. ÇAT! Sonunda beklenen gerçekleşti. Hunter, sırtında kapıyla barın ortasına uçtu. Kapının eşiğinde biri belirdi. Dante, o adamın bir yıl önceki güneş tutulmasında bütün bir barı temizlediğine şahit olmuştu. Galiba şimdi aynı şeyler tekrarlanacaktı. Başlığını açtığı koyu renk cüppesiyle kapının eşiğinde duruyordu. Herkesin dikkatini kendisine çevirdiğine emin olunca kim olduğunu doğrulamak istercesine kapüşonunu örttü. Hani bir ihtimal birilerinin aklında şüphe kırıntıları kalmıştır diye. Ancak şüpheye mahal yoktu. Oydu: Burbon Kid. Esirini kafası yukarı gelecek şekilde havaya kaldırıp yukarı sıçrası ve barın pervanelerine yaklaştırdı. Bar tezgahında ayağını koyabileceği sağlam bir yer bulan Kid, Hunter'ın kafasını hızla dönen bıçakların arasına soktu. Duygusuz gözlerle yaptığı işe odaklanmıştı. Kanlı beyin parçaları ve onları takip eden gözler barın dört bir tarafına saçıldı.
Sayfa 306Kitabı okudu
·
4 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.