Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
Kayboluşunun beşiğini sallayan, büyüten yazar. İnce derili yazar. İnce derili dedim çünkü dışarıdan gelen her darbeyi fazla fazla hissedebilen, etkilenebilen insanlardır ince derili insanlar. Yaratılıştan belki, belki insanlara çok açmıştırlar yüreklerini ve çok yaralanmıştırlar bilemiyorum. Ama bu özellikleri onları hem bir sanatkâr yapmış hem de hayattan koparmış. Onları yücelten de yok eden de yazar olmalarını sağlayan o iç karmaşaları olmuş. Küçük bir hikaye anlatacağım size şimdi. Bir kadın varmıs. Çocukluğundan bu yana bunalımın eşiğinde olan. Hayallerinin eşiğindeyken çok sevmiş bir adamı evlenmiş ,anne olmuş. Tüm bu sorumluluklara hazır olmadığından belki , diğer hayatını , hayalini kurduğu kariyerini ihmal ettiğini düşünerek mutsuz etmiş kendini. Sonra en ilgiye muhtaç olduğu o zamanlarda aldatılmış sevdiği adam tarafından. Hem de kendi gibi bir yazar olan evli komşusuyla. Bunalımın , kıskançlığın pençelerine düşmüş. Kıyaslamış kendini hep. Yetersiz görmüş. Başkalarına yetememe düşüncesi onu eksiltmiş parça parça. Ölümü düşünmüş sık sık. Bir kaç başarısız intihar denemesinde bulunmuş. İki çocuğu , kitapları, yazdıkları hayata bağlanmak için yetmemiş ona. Ve daha otuz yaşındayken bir gaz fırınına kafasını sokarak intihar etmiş. Arkada yıllar sonra kendi gibi intihar edecek küçük oğlunu, kızını bırakarak. O öldükten sonra eski eşinin o kadınla ilişkisi devam etmiş ve bir kız çocukları olmuş. Yaşamışlar ama ilişkilerinde bir hayaletin gölgesiyle. Ve bir gün tarih tekerrür etmiş. O kadın önce küçük kızını öldürmüş sonra da gazı açarak aynı yerde intihar etmiş. ... Bu yazdıklarım Sırça Fanus'tan bağımsız bir hikaye değil, aksine yazarın yaşadıklarının küçük bir özeti. İnternette ufak bir araştırma yapmadan önce size inceleme niyetine belki yaşamakla ,savaşlamakla ilgili bir kaç beylik laf ederdim. Bizim zayıflığımızın sonucudur Sırça Fanus derdim. Oraya girdiğimiz gibi çıkmalıyız yaşamak için. Ama, hadi Allah aşkına. Bizi oraya sokan çevremizdeki insanlar. Bizi bir boşluğa bırakıyorlar ve merdiven bulup çıkmamızı bekliyorlar. Yapamayınca zayıf, güçsüz , zavallı yaftasını yapıştırıyorlar. Siz suclusunuz siz. Çevrenizde kurtulmak için küçücük bir cümle bekleyen o insanlara sessiz kalan sizler. Yaşamında el uzatmadığınız o insanları öldükten sonra yıllarca konuşuyorsunuz. Yaşarken ufacık sevgi göstermediğiniz o insanlar öldüklerinde bir numaralı seveni oluyorsunuz. Kimi için bu defalarca intihar girişiminde bulunan Slyvia'nın önlenemez sonuydu. Ama benim için diri diri gömülen ince derili Slyvia'nın son anda iradesiyle verdiği bir karar. Ve Esther Greenwood ise, Slyvia'nın silinik bir gölgesi olabilir ancak. Slyvia, Esther ile yaşadığı karamsarlığı ,iç bunalımı çok güzel aktarmış. Ama Esther'in başkalarını yargılama durumu ve bencilliği yazarın kendini eleştirmesinden mi kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Ama her ne olursa kitabı bitiriyorsunuz ve siyah bir sis bulutunun içinde kalmış gibi hissediyorsunuz. Öyle boşlukta. Sizi mutlu eden bir kitap olmayacak kesinlikle. Böyle hissedeceğimi önceden bilsem okur muydum? Kardeşime önerdim bile. Siz de okumalısınız , tabi depresyonda değilseniz.
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,6bin okunma
··
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.