İskender Pala’nın daha önce iki kitabını okumuş ve çok sevmiştim (mihmandar ve od). Bu yazarın kitaplarını sevmemin nedeni hem hikayesiyle sürüklerken hem de önemli tarihi olaylarla ve kişilerle ilgili bi çok şey öğrenip, tanıyorsunuz. Şah&sultan, Safevi şahı İsmail Şah ile osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim’i, aralarındaki rekabeti, Çaldıran savaşını anlatıyor. Evet önemli tarihi kişileri tanıdım, o dönemle alakalı bi şeyler öğrendim kitapta ama ondan da öte kitabın hikayesi de kalbime dokundu. Sevgi ile alakalı söylenen sözler, Kamber Can’ın iç burkan hikayesi, çaldıran savaşında kardeşin kardeşi kırdığının Hasan ve Hüseyin üzerinden somutlaştırılması ve iki kardeşin nasıl ayrı düştükleri o kadar muazzam anlatılmış ki.. Kitap bölüm bölüm karakterlerin anlatımlarıyla ilerliyor. Bu karakterler de yavuz sultan selimin ve şah sultanın yakınındaki Kişiler. Her bölümün başında şiir var Yavuz Sultan Selim ve şah Sultanın da ne kadar büyük şair ve sanatçı olduklarını bizzat görmüş oldum. Resmen savaştan önce birbirleriyle şiirleriyle kapışmışlar (Buradan sonrası minik spoiler içerebilir ona göre okuyun‼️) Yavuz Sultan Selim’in derviş kılığında Tebriz’e gelip Şah İsmail ile satranç oynayıp onu yenmesi ise skandalll hajssjs Şah Sultan’ın Taçlı Sultana olan aşkı, onu asla unutamayışı, ona olan şiirleri beni çok etkiledi. Hem de Taçlı Sultan sevgisini ondan o kadar esirgemesine rağmen.. Yavuz Sultan Selim’in de Taçlı Sultan’ı açıktan açığa itiraf edemeyip içten içe onu beğendiğini, hayran olduğunu çıkardım kitaptan ben.Kesinlikle aşık olduğunu düşünmedim. Ancak onuruna yenik düşüp ona yaklaşamadığı, uzak durduğunu gördük.(Bu konu ile ilgili kısım tarihçiler arasında tartışmalıymış) Taçlı Sultan’ın Çocukluk aşkı ömer ise bana çok abartılı ve biraz da saçma geldi. Yani çocukken sevdiği kişiyi yıllarca unutamayışı, bu denli acı çekmesi falan.. Çocuksun sonuçta, o zamandan birini sevip yıllarca onun hasretini çekip yasını tutmak bence çok destansı ve en azından günümüze hiç uymuyor. Belki geçmişte vardır böyle şeyler ama ben hiç böyle bi şeye tanık olmadım. Devamı Taçlı Sultan’ın, cihan güzeli bi kadının hiç mutlu olamayışı ve bu denli bahtsızlığı da beni bi takım üzdü. Hani büyüklerimiz der ya bahtı güzel olsun. Valla çok haklılar ya.. Aralarında padişah, şah, şairin de bulunduğu bu adamların içinde Taçlı sultanı, gerçekten ama gerçekten Kaber canın sevmesi.. Ah Kamber can en çok da sana üzüldüm be talihsiz yavrum( bağrıma basasım geldi bu çocuğu) böylesi naif bi sevgi.. Ondan da öte başına gelen şeyler. Babaydar’ın da kim olduğu muallakta kaldı. Demek ki önemli değildi kim olduğu, yazar anlatmamayı tercih etmiş. Ama kitap bittiğinde içim bi buruldu, bi süre boşluğa baktım. (Güzel bi kitap bitirince ben) Ay çook uzattım, Özetle ben çok sevdim, okuyun

Şah ve Sultanİskender Pala · Kapı Yayınları · 202332,5bin okunma

··

3 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

lawyer