Öğle üzerinin gökkuşağı hazinelerini içeriye salan tepe penceresinden güneş ışınlarına tırmanmak için, bir an içerdeki bu kır türküsünden ayrılırım. Sonra bir taşın üstüne çıkarak dışardaki kırlara bakarım.
Yeşil kırlar parlak, sıcak bir ışıltının uykusunda yüzer gibidir; yıkık duvarların çevrelediği duru mavilikten, bir çanın tatlı sesi süzülür.