Gönderi

Yazar Muzaffer İzgü, Hikmet Çetinkaya'nın kaleme aldığı Gülmeyi Acılarla Yaşamak başlıklı uzun söyleşisinde 1950'li yılların başında Adana'da bir sinemada çalıştığını anlatır. Sinemanın makinistliğini yapan genç İzgü aynı zamanda köylerde de perde kurup gösterimler yapmaktadır. Adana'da o dönem en çok western filmleri, hac yolculuğunu anlatan "belgesel" filmler ile dansöz gösterilerinden oluşan filmler ilgi görmektedir. Halk arasında "göbek filmi" olarak bilinen dansöz filmleri Adana'daki sinemalarda izleyicilerin coşkulu alkış ve çığlıkları eşliğinde, üstelik hac filmiyle birlikte rahatlıkla gösterilebilirken köylerde durum değişmektedir. İzgü, birçok köyde dansöz filmlerini ortaya çıkaramaz ama bazı köylerde gençler için bu filmleri gösterdiği ek seanslar düzenler. Bu gizli seanslardan birinde muhtar ve adamları baskın yapar. İzgü'yü hırpalayan baskıncıların kendisini jandarmaya teslim etmeden önce tutanak hazırlaması gerekmektedir. Bunun için filmi izlemeleri gerektiğini iddia eden baskıncılar dansöz filmini başa sardırır. Dansözün performansı o kadar beğenilir ki, İzgü jandarmaya teslim edilmediği gibi rakılar açılıp masalar kurulur ve sabaha kadar dansöz filmi seyredilir. Köyün ileri gelenlerini mest edip İzgü'yü kurtaran dansöz, Ayşe Nana'dır.
Sayfa 77 - Murat ToklucuKitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.