Merhabalar. Öncelikle, sitemiz için büyük emekler verip, bu siteyi görmek istediğimiz hâle getiren, birbirinden güzel etkinlikler düzenleyen Erhan Bey'e teşekkürler...
Şimdi eleştirime geçebilirim. Ama önce bir şey daha söylemek istiyorum. Henüz ilk deneme olduğu için pek sorun değil ama önümüzdeki haftalarda daha tartışmaya müsait hikâyeler seçilse daha iyi olur diye düşünüyorum. Yani, bu etkinlik ile birlikte, bir öykü üzerine "tartışalım" istiyorum ben. Sadece eleştiriden ibaret kalmasın bu. Yoksa incelemeden farkı kalmaz ki... O haftanın hikâyesi üzerine bir okur, soru sorsun ya da kafasını karıştıran yeri yorum olarak yazsin, o yorumun altında tartışalım biz... Bunun için de daha tartışmaya müsait hikayeler seçilmesi gerekiyor... Yanlış anlaşılmasın bu dediklerim, bu ilk hikâye olduğu için elbet bunlar olacaktır... ama ilerleyen haftalar için diyorum ben... umarım yanlış anlaşılmam... kısacası demek istediğim, bu etkinlik altında ben o tartışma atmosferini hissetmek istiyorum... sanıyorum ki, çoğu okurun da gâyesi budur... ama dediğim gibi, ilk hafta, o yüzden sorun yok... şimdi hikayeye geçebiliriz...
Yaşar Kemal... Yazarın okuduğum ilk öyküsü. Yazar bana hitap eden bir yazar değil, öykü de öyle... Ama bu öyküsünde, o sıcak havayı, Mustafa'nın gözlerindeki ışıltıyı, Cumali "Yoruldun mu?" dediğinde Mustafa'nın içten içe ne düşündüğünü, kısacası o kırsal kesim havasını, hissedebildim. Benim bir öykü/roman okuduğumda, o yazıdan istediğim beni kendi atmosferine sokabilmesidir... Yaşar Kemal de büyülü diliyle bunu başarmış... Eh, etkinlik olmasa bu öyküyü veya Yaşar Kemal'i okumam, çünkü bana hitap eden bir yazar değil, her ne kadar bu öyküsünü beğensem de...
Ama öykü çok çabuk bitti... daha uzun bir şekilde yazılabilirdi, ama belki de böyle olması daha iyi... Leziz, tadımlık, kısa bir öykü işte... ha, oldukça gerçekçi de! Bu öykü benim ilgi alanıma giremediği için ne yazık ki daha ayrıntılı bir yorum yapamayacağım...
Bu etkinliği sevdim, ama tartışma ortamı yaratılabilirse daha da çok severim... Umarım önümüzdeki cumartesi, daha tartışmaya müsait bir öykü seçilir... örnek verecek olursam... benim için en tartışmaya müsait öykü türü, bilimkurgudur... geçen zaman, mekân ve olaylar farklı olduğu için tartışması daha zevklidir de... bu konuda biz de elimizi taşın altına soksak iyi olur düşünüyorum... bilimkurgu öyküsü seçilirse tadından yenmez bu etkinlik!
Farkındayım, öyküden çok etkinlik eleştirisi gibi bir şey oldu... Herkese iyi okumalar dilerim. Tekrar diyorum, umarım yanlış anlaşılmam.