Gönderi

Başka Bir Hikaye Etkinliği 1 (28.07-04.08.2018)
#32033924 ile açıkladığım etkinliğin ilk hikayesi çoğunluğun
Sarı Sıcak
Sarı Sıcak
kitabında , benim ise
Yolda
Yolda
kitabında okuduğum,
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
'in “Beyaz Pantolon” isimli hikayesi.(
Beyaz Pantolon
Beyaz Pantolon
diye bir kitabı da var ) Başlangıç için en uygun hikaye olmayabilir, ama şu an için bulması en kolay hikayeler arasında sesli kitap sağolsun. LİNKLER KALDIRILMIŞTIR Bu da hikayenin sonundaki o beş liralık: galeri.uludagsozluk.com/r/atat%C3%BCrk-... Daha önce okuyanlar da inceleme ve yorumlarını bırakabilirlerse sevinirim. Kolay Gelsin
··
90 görüntüleme
Erhan okurunun profil resmi
Aslında bana göre olan bir hikaye değil bu, ama madem ilk hikaye olarak seçtim bunu bir şeyler yazmam gerekecek benim de. Nilüfer hanım hariç bir yorumda bulunan yok henüz çünkü. Yaşar Kemal'in bu ilk hikayelerinde göze çarpan ana unsur hatta bazı hikayelerin de kahramanı bana göre sıcak (Adana sonuçta:) Kitabın ismi gibi sarı ve sıcak bir dünya, bir çok hikayede geçtiği gibi kan kadar sıcak. Beyaz Pantolon'da ise sarı yetmiyor sanki yazara- turuncu- kırmızı bir cehennem sıcağına koyuyor kahramanlarını. Tuğla ocağına gönderiyor çocuğu, o çok istediği beyaz pantolonu alsın diye. İyiler ve kötüler var, başta tam anlaşılmasa da. Ya da ünlü western'e göre değerlendirirsek, Mustafa'nın ustası iyi, Hasan Bey kötü, Cumali ise çirkin. Tabii başka bir bakış açısına göre Hasan bey kandırılan da olabilir ya da Cumali sadece ekmeğinin peşinde bir adam. Göreceli her şey. Sonuç olarak bir çocuğun umutları, hayal kırıklığı, sevinci, insanların kötülüğü gibi kavramlar Yaşar Kemal'in diliyle okuyucuyla buluşmuş. Böyle olunca da Kemalettin Tuğcu kitabına malzeme olabilecek bir hikaye daha geniş bir kitleye ulaşmış. Hikayenin ayrı olarak çocuk kitabı statüsünde çıkarılması farklı bir boyutu olayın. İçndeki küfürler traşlanmış mıdır bilmiyorum (#23673724 bu incelemeye bakılırsa düzeltilmemiş) ama gereksiz bir çaba olmuş bence, küçüklere Yaşar Kemal'i tanıtmak için bile yapılsa da. Yalan yanlış düşüncelerim bu yönde, farklı bir hikaye daha mı iyi olurdu diye de düşünmedim değil elbette. Ama Yaşar Kemal hatrına böyle başladık bu hafta.
Hatche okurunun profil resmi
Okudum hikayeyi Erhan Bey, yaşaya yaşaya o ayakkabıyı dikişini göre göre tuğla ocaklarını yaka yaka okudum. Ahh Yaşar Kemal, bir annemden bir de senden öğreniyorum buralara ait ne varsa bilmediğim. Mustafa'nın ayakkabı diktiği yerleri okurken aklıma geldi, lastik ayakkabı giyeriz tarlaya giderken buralarda, taşa toprağa değdikçe de yırtılıverir ya topuğun üstünden ya da baş parmağın üstünden. Kaçda bir dükkana gidip de tekrar alacağız ayakkabıyı, annem alır eline yırtık ayakkabıyı, bir de çok eskimiş olan başka birinden yırtık yere uyacak kadar parça keser ateş de demiri ısıtıp bi güzel yamar. Eskisinden de sağlam olur ha. Bir süre daha idare ederiz o ayakkabıyla bir kere daha yırtılınca tekrar yama. Artık bu giyilmez deyinceye kadar annem. Ta birinci sınıfa giderken ben o lastik ayakkabılarla giderdim okula. Annem yama vurunca biraz gocunurdum gerçi ama yine de giderdim. Erhan Bey, şimdi size bu güzel etkinlikler için ne kadaarr teşekkür etsem az gelir. Var olun elinize emeğinize sağlık... 😊 😊
Erhan okurunun profil resmi
Çok teşekkürler Hatice Hanım (Yanlış anlamadıysam:), hikayeler güzel - etkinlikler için fasa fisosu. Sizde de anıların canlanmasına sebep olmuş işte, beklediğim tartışma, düşünme ortamını yaratamasak da- hikayenin konusu sebebiyle- farklı bir yerden etkiliyor herkesi Yaşar Kemal. Bu etkinliklerin bir şekilde bir amaca hizmet ettiğini görmek yetiyor insanı mutlu etmeye. Sağolun yorum ve katkınız için.
Erhan okurunun profil resmi
Erkinliğe katılan herkese çok teşekkür ederim. İkinci hafta hikayesini #32267275 iletisinde yayınladım. İstekli arkadaşlar okuyup yorumlarını yapabilir.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Nilüfer okurunun profil resmi
Okudum ben birkaç hafta önce. Çok güzel ve gerçekçi bir hikaye. Kimbilir kaç çocuğun emeğinin ekmeğinin üzerine konuluyordur. Hayalleri ellerinden alınıyordur. 😔
NigRa okurunun profil resmi
Şimdi bu nasıl bir etkinlik olacak bilemedim. :) Sabah okudum öyküyü, ben başta Hasan Bey vadettiği parayı vermez diye düşünürken Cumali çakallık yaptı. Öldü Mustafa artık dedim son gün, ayakkabı ustası da baba adammış. Çocuk işçileri sömüren adamlar, başkasının emeği ile cebini dolduran adamlar hala var, bazı şeyler hiç değişmiyor sanırım. Şu kısmı çok hoşuma gitti. "Her çalıyı atışta büyük bir çıtırtı, bir uğultu, bir inleme, ağlayan bebelerin sesi gibi bir vızıldama geliyor içerden. İçinden: “Vay,” dedi. “Çalılar da ağlıyor.”
Erhan okurunun profil resmi
Şimdi bu etkinlikte normalde hikaye üzerine tartışılacak bir ortam oluşturmak gerekiyordu- ama hikaye seçimi böyle bir şeyin oluşmasını engelledi biraz. Herkesi aynı anda aynı yerde buluşturmak belki ileriki haftalar için daha iyi olabilir. Ama onu da başarabilir miyiz bilmiyorum.
2 sonraki yanıtı göster
Osman Y. okurunun profil resmi
Teşekkürler etkinlik için :) Beyaz Pantolon gayet öğretici ve mesaj doluydu. Hak hukuk emek kavramı hiç eskimez ve önemini yitirmez. Mustafa da nasibini aldı çıkarcı insanoğlundan, aslında her insan bir miktar çıkarcıdır zaten. Bir çocuğun dünyasını kim anlayabilir ki hem ? Son cümle ise hikayeyi özetlemek için muhteşemdi, çok iyi seçmiş Yaşar Kemal bu kararına şapka çıkarıyorum, "Mavi beş liralığın üstünde uçarcasına koşan,dili bir karış dışarda bir kurt resmi vardır o zamanlar"
Li-3 okurunun profil resmi
Tekrar okuyup birkaç şey yazmak isterim :)
Dobby | Q okurunun profil resmi
Merhabalar. Öncelikle, sitemiz için büyük emekler verip, bu siteyi görmek istediğimiz hâle getiren, birbirinden güzel etkinlikler düzenleyen Erhan Bey'e teşekkürler... Şimdi eleştirime geçebilirim. Ama önce bir şey daha söylemek istiyorum. Henüz ilk deneme olduğu için pek sorun değil ama önümüzdeki haftalarda daha tartışmaya müsait hikâyeler seçilse daha iyi olur diye düşünüyorum. Yani, bu etkinlik ile birlikte, bir öykü üzerine "tartışalım" istiyorum ben. Sadece eleştiriden ibaret kalmasın bu. Yoksa incelemeden farkı kalmaz ki... O haftanın hikâyesi üzerine bir okur, soru sorsun ya da kafasını karıştıran yeri yorum olarak yazsin, o yorumun altında tartışalım biz... Bunun için de daha tartışmaya müsait hikayeler seçilmesi gerekiyor... Yanlış anlaşılmasın bu dediklerim, bu ilk hikâye olduğu için elbet bunlar olacaktır... ama ilerleyen haftalar için diyorum ben... umarım yanlış anlaşılmam... kısacası demek istediğim, bu etkinlik altında ben o tartışma atmosferini hissetmek istiyorum... sanıyorum ki, çoğu okurun da gâyesi budur... ama dediğim gibi, ilk hafta, o yüzden sorun yok... şimdi hikayeye geçebiliriz... Yaşar Kemal... Yazarın okuduğum ilk öyküsü. Yazar bana hitap eden bir yazar değil, öykü de öyle... Ama bu öyküsünde, o sıcak havayı, Mustafa'nın gözlerindeki ışıltıyı, Cumali "Yoruldun mu?" dediğinde Mustafa'nın içten içe ne düşündüğünü, kısacası o kırsal kesim havasını, hissedebildim. Benim bir öykü/roman okuduğumda, o yazıdan istediğim beni kendi atmosferine sokabilmesidir... Yaşar Kemal de büyülü diliyle bunu başarmış... Eh, etkinlik olmasa bu öyküyü veya Yaşar Kemal'i okumam, çünkü bana hitap eden bir yazar değil, her ne kadar bu öyküsünü beğensem de... Ama öykü çok çabuk bitti... daha uzun bir şekilde yazılabilirdi, ama belki de böyle olması daha iyi... Leziz, tadımlık, kısa bir öykü işte... ha, oldukça gerçekçi de! Bu öykü benim ilgi alanıma giremediği için ne yazık ki daha ayrıntılı bir yorum yapamayacağım... Bu etkinliği sevdim, ama tartışma ortamı yaratılabilirse daha da çok severim... Umarım önümüzdeki cumartesi, daha tartışmaya müsait bir öykü seçilir... örnek verecek olursam... benim için en tartışmaya müsait öykü türü, bilimkurgudur... geçen zaman, mekân ve olaylar farklı olduğu için tartışması daha zevklidir de... bu konuda biz de elimizi taşın altına soksak iyi olur düşünüyorum...  bilimkurgu öyküsü seçilirse tadından yenmez bu etkinlik! Farkındayım, öyküden çok etkinlik eleştirisi gibi bir şey oldu... Herkese iyi okumalar dilerim. Tekrar diyorum, umarım yanlış anlaşılmam.
Erhan okurunun profil resmi
Çok teşekkürler, kolaya kaçtım bu ilk hafta için, bulduğum ilk öyküyü ekledim hemen. Farkındayım, ama önümüzdeki haftalarla ilgili benim düşüncem de benzer şekilde. Hatta söylediğiniz ortama uygun olsun diye bir iki sattlik periyot belirlemeyi bile düşünmüştüm ama sonra yine bir haftaya yaymanın daha uygun olacağını değerlendirdim. Sağolun tekrar yorumunuz ve öykü ile ilgili incelemeniz için.
2 sonraki yanıtı göster
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.