Tükenmişlik, artık hiçbir şeyin eskisi kadar iyi olmadığının fark edilmesiyle başlar, sevda henüz bitmemişken yadsınan gerçeklik ortaya çıkıverir ve eşe karşı eskisi gibi heyecan duyulmaz, eş artık o kadar da harika biri değildir. Rahatsız edici bir şekilde, eşin ilişkide diğeri kadar verici olmadığı, en mühim ihtiyaçlarının dahi karşılanmadığı kanısına varılır. Arada bir duyulan memnuniyetsizlik giderek artar. O hafif tatminsizlik tadı, için için yanan bir hiddete dönüşür. Bardağın taştığı noktaya varıldığında, çiftler ya yıkılmış bir ilişkide kalma ya da ayrılma seçimiyle karşı karşıya kalırlar.