"İki çeşit yolculuk vardır. İlki kolaydır ve yeterince gelişmiş herhangi bir ruh tarafından yapılabilir. Basit şekilde görmeyi, güzelliğe göz gezdirmeyi, gölleri, dağları ve şehirleri izlemeyi, büyük tapınakların mimarisine hayran kalmayı, okyanusa akan ırmakları takip etmeyi ya da sadece uzak akraba veya arkadaşları ziyaret etmeyi içerir. Ama bunu yaptığında zihnin kaybolur, gördüğün ve dokunduğun şeyin etkisi altına girer. Bu boştur. Tüm dünyayı dolaşabilirsin, onun tüm harikalarını görebilirsin ama hiçbir şey elde edemezsin. Kendi yaşam enerjini, hiçbir şey yaratmadan, zayıf düşürürsün.
İkincisi derine yapmak zorunda olduğun kutsal yolculuktur, kendi içindeki derinliğe... salt özünün en derinine ve en karanlığına. Bu yolculuk Mükemmel Hakikat'ı bulmak içindir; Yol'a açılan patikanı bir meşale gibi aydınlatacak söz arayışıdır. O yolculuğun bulutudur. O seni uyandırır ve senin tam aydınlanmanı, diğerlerinin üzerine bir ışık olmanı sağlar. Bir ölümsüz olursun ve ayak izlerini takip eden diğerlerine rehberlik edersin."
Sayfa 196
·
8 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.