Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"Kısacası, bu süredeki îmân, taalluk ettiği şeyler açısından yalnızca İslâm şerî'atında -yakine [kesinliğe] ulaşmak şartıyla da olsa- îmân edilmesi gereken rükünler ve hükümleri tasdik manasına değildir. Çünkü bu, "Muhakkak ki insan hüsrândadır." ('Asr/2) âyetinin genelliğine aykırıdır. (Önceki toplumlar da "insan" lafzına muhatap oldukları için tevhidin kendi çağlarındaki tezahürüne iman etmiş olmak zorundadır) Yine buradaki îmân, mahiyeti îtibâriyle, insânlann itikâd dedikleri soyut mâhiyetten ibâret de değildir. Çünkü bu kabilden olan îmân, yüce resüllerin ve büyük nebilerin risâlet ve nübüvvetlerini tasdik etmiş olan birçok ümmeti hüsrândan kurtaramamıştır. Şu hâlde, -âyetin devamından da anlaşıldığı üzere îmân’dan asıl maksat, “ruhun itmi’nânını, ruhî kuvvetlerin inandığı şeylere kesin bir şekilde boyun eğmesini sağlayacak tasdik”tir, ki bu yakin ve nefsi inkıyâd [boyun eğme] mertebesidir. Bunda aklın ve vicdanın da rolü vardır." Ahmet Hamdi Akseki /Asr Suresi Tefsiri/ Diyanet Yayınları/ s.60
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.