Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Ana rahminden çıkmamıştır roman kişileri; şu ya da bu sözcüğün itici gücünden ya da temel bir durumdan doğmuşlardır." Milan Kundera'nın 1982'de tamamladığı 'magnum opus'u (en büyük eseri) gerçekten de öyle anılmayı hak ediyor, hatta biraz da abartılı söyleyecek olursak Albert Camus öldüğünden bu yana kıt'a Avrupa'sında yazılmış olan en nitelikli roman bile olabilir. -tabi böyle bir yargıya varmak için, onlarca roman okumak gerekir ama en azından yoğunluk ve genişlik olarak bu kitabın çok üst bir noktada yer aldığını söyleyebiliriz. Baştaki söze dönersek, Kundera'nın 'itici gücü olan düşünce' Nietzsche'nin 'Ebedi Dönüş' kavramı, Parmenides'in zıtlıklar düşüncesi, dönemin siyasi meseleleri, ilişkiler ve erkek ile kadının farklı bakış açıları, vs. Kundera, o kadar farklı düşünceleri, farklı konuları işlemek için karakterlerini farklı şekillerde zorluyor, bu yüzden belki de beklenmedik, bize çok normal gelmeyen davranışlar da bulunuyor karakterler. Çünkü onlar ana rahminden çıkmamıştır. O nedenle alışılmış tepkiler gösteremezler, mesela Tereza aldatıldığını bile bile sadakatini sürdürmek zorundadır çünkü yazar öyle ister. "Roman yazarın itirafları değildir; bir tuzak haline gelmiş dünyamızda yaşanan insan yaşamının araştırılmasıdır." Üstadın roman yazımı konusunda düşüncelerini bilmek, kitabın içine girmek için oldukça önemli diye düşünüyorum. Yazar da öyle düşünüyor olacak ki, felsefî notları ve kendi düşüncelerini okuyucuyu sıkmayacak şekilde çok ölçülü serpiştirmiş kitabın içine. "İnsan yaşamı sürekli ileriye gitmek zorunda, döngüsel bir şekilde ilerlemiyor." diyor kitabın bir yerinde ve sıkça tekrarlanan cümlesi "Hayatın tek provası kendisi ve hataları bir başka yaşamda düzeltme şansı yok." ifadesini kendisi de birçok defa tekrarlıyor. Bunları da düşünerek, yazarın ne kadar önemli bir iş yaptığını söyleyebiliriz. Tereza veya Franz o hataları geri alamaz, tercihleri düzeltemez ama bizim için önemli bir rehber olabilir onlar. "hafiflik/ağırlık karşıtlığı bütün karşıtlıkların en gizemlisi, en çift anlamlısıdır." Bu cümleyle birlikte, kitabın adını da bir kez daha tartışalım. "Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği" kitabın tümünde öyle bir görüntü mü var? Hayır. Herkesin hafiflik veya ağırlık anlayışının farklı olduğunu görüyoruz. Kişinin, 'hafiflik' duygusunu hissetmek için uzun zaman kendisi farkında olmasa dahi, bencilce tercihler yaptığını görebiliyoruz. Bu açıdan, biraz 'Mutlu Ölüm'e yakınsadığını söyleyebiliriz, en azından çıkış noktası olarak. Aslında bu kitap için söylenecek daha çok şey var da, bahsedersem kitabın ayrıntılarına girmiş olacağım için burada noktayı koyuyorum. Okunması gereken kitaplar arasında çok üst bir noktaya yerleştirdim.
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 201910,4bin okunma
··
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.