Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

382 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Azrailin dünyadan getirdiği Toprağa Rabbin şekil vermesiyle başlamışı Ademin Hikayesi. Varlığı ile bir işe yaramayan Toprak parçası Rabbinin üflediği Rahmani bir Ruhla Adem oldu Toprak parçası. Yaratılışıda Yaratıldan sonraki hayatıda hep ibretlik olacaktı ya Ademin gördüğü bildini ona öğretildiği her şeyde öyle oldu. Melekler,Daha Adem henüz
Lâ: Sonsuzluk Hecesi
Lâ: Sonsuzluk HecesiNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202112,3bin okunma
·
11 görüntüleme
Leylm okurunun profil resmi
Şimdi şu uçurumun kenarında dursa, arkasında bıraktığı cennete de önünde uzanan cehenneme baktığı kadar uzun uzun baksa, yumruğunu göklere doğru sıksa, içindeki nefesi ciğerlerini patlatarak boşaltsa, haykırsa; Kabil olacaktı o zaman....
Osman okurunun profil resmi
Kabil arkasında cennet kaldığı için değil, ardına cenneti bıraktığı için kabil olmuştu. Önüne gelen herşeyi ardında buldu. Kardeşine ilk taşı attığında ben ne yaptım dediği şey de bir zamanlar yanı başındaydı. Olmak zorundaydı çünkü insanoğluna taşınması gereken geleceğe aktarılması gereken bir mesaj vardı. Ve o mesaj taşındı yıllarca insanlık içinde. " bir gün öyle bir taş yersin bağrının tam ortasına aynı candan da olsan o taşı vuranın gözlerinin içinde kıymetin yoksa kan damlar yere,Can damlar yere, hasret damlar yere. Damlarda acısını ne kabilden sorabilirsin ne de taştan..."
Leylm okurunun profil resmi
Her insan kabilden iz taşır belki de bu sebepten. Nasıl başlamıştı peki. Sanıyorum ki Habil i anlamayarak, anlamak dahi istemeyerek...
Osman okurunun profil resmi
Allah için adak adamalarını istedi Adem aleyhisselam. Kabil benim dediği herşeyi getirdi bunu ben yaptım dediği bu benimdir dediği. Sonra Habil getirdi bana emanettir dediği bana verildi ama kalıcı değilim benden sonra başkasının olacak dediği hatta en çok sevdiği koyununu getirdi ortaya. Allaha adaksa herşeyden vazgeçmek gerekirdi diye düşündü. Allah habilin kurbanını kabul etti. Vazgeçmekti bir parça bile olsun kıymet veriyor ve değerli diyorsa herşeyden. Kabil benim dedi Habil emanrtçiyim dedi. İşte bu yüzden kazandı Habil. Evet her insan bir iz taşır kabil den birazda Habil den hangi yöne döneceğini karar verir insanoğlu. Habilin bahanesi yoktu. Ne dediyse ikimiz için dedi kardeşine benim yoktu onun lügatında bizim vardı. Başına aldığı taş yokluğun gözündeki yaş iyiliğin nişanesi olarak anıldı ve öylede kaldı.
Leylm okurunun profil resmi
Kabil " benim" dedi kabul olunmadı adağı .Habil "emanet" dedi dedi diye kabul olundu. Emanet korunulması gereken değil miydi? Ki emanet koyun bir rüzgârla telef olsaydı bu kabilin suçu mu olurdu, koyunun mu? De ki koyun sevmedi mi Habili? Yoksa Habil koyunu kabil mi bilip kurban etti??
Osman okurunun profil resmi
Sevdiğini, en sevdiğinin yoluna vermekdi kurban etmek. Gözden çıkarmak kaybetmek değildi bu. Eğer değer bildiğini bir değer uğruna verebiliyorsa işte asıl değer buydu. Bir haber değilmiydi onların payına da düşen. Oturup beklemediler ne olacak demediler ellerinden gelen ne varsa ortaya döktüler. Biri kendinden olmayanı vermeyi seçti. Diğeri kendinde olan herşeyi. Habili de Habil yapan da buydu zaten. Vermek belki bir kurban belki bir haber belkide bir adak. Kıymet veriyorsa vermek gerekirdi. Habil habilliğini bildi kabil de kabilliğini. İkiside kendi için kurban verdi...
Leylm okurunun profil resmi
Kabili kabil yapan taşlaşmış kalbi değil miydi? Oysa kalbi sızlayana kabil denmesi de acımasızlık değil miydi. Verileni az bulmaktı belki de. Yoksa verilen inkâr edilebilir miydi. Bahçeye çıkıp dönen mi Kabildi, o gelmeden kapıyı kilitleyen mi? Yani her insan biraz Kabildi aslında...
Osman okurunun profil resmi
Kitabı okudukdan sonra insan tek bir soru soruyor kendine kimim ben. Habil görünümlü kabil mi yoksa baştan başa kabil mi? İşte bu soru insanın hayatındaki en önemli cevabı veriyordu kendine, kendi kendine. Feda edebiliyorsan eğer emanet olanları sırf mutlu olabilsin diye zamanı. Kırmamak adına bir güle uzaktan bakabiliyorsa,incinir diye uzak duruyorsa bunlar taşlaşmış kalbin özellikleri değildi. Son ana kadar hep açık kaldı kapılar lakin ne giden neden gittiğini ne biten neden bittiğini söyledi. Sonrası uçurumda duran bir gölge Habil de dese olur Kabilde dese. Acıya takılacak her isim ne habilin nede kabilin bekle sözcüğüne eş değer değildi...
Leylm okurunun profil resmi
Kabil görünüyorsa uzaktan, varsın kabil olsundu öyleyse. Habilin kalbine acıyı veren kabilken, habil de acı verseydi habil olur muydu. Varsın habil olsundu öyleyse....
Osman okurunun profil resmi
Cennetin her nimeti önlerine konulurken hz. Adem ve hz. Havva'nın tek birşey söylendi onlara YASAK denildi. Şu ağaca yaklaşmayın. Mutluluğunuz için. Defalarca gittiler o ağaca yasak denildi diye. Cezbetti onları neden yasaktı sorusu onlarca kez geldi akıllarına. Cevap bulamadıkları soruya düşmanlarının verdiği yanlış bir cevap onları dünyaya sürgün etmişti hani. Defalarca aynı şeyi yaşamalarına rağmen ısrar etmeleri onların Mutluluğuna gölge düşürmüştü. Buradan sadece şu sonucu çıkardık eğer mutluluğa gölge düşürecekse uzak durmak en mantıklısı. Sonra öyle bir sürgün ediliyor ki insan dünyası değişiyor. Bir haberin yolunu gözlüyor Adem dünyaya indirildikten sonra nerde Havva? Cevap bir rivayete göre 10 yıl bir rivayete göre 100 yıl sonra geliyor. Havvasını buluyor. Aynı konuda çıkarılacak ikinci ders cennette yasak diye mutluluğuna engel olan herşeyi dünyada hak ederek arayarak layık olarak bulmaları gerekti. Kaybedince aramak kaybetmeden bulmakdan daha önemli idi. Mutluluğa gölge düşürmemek adına...
Leylm okurunun profil resmi
Yüreğinize sağlık...
Osman okurunun profil resmi
Yüreğinize sağlık.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.