Gönderi

Yunan askerleri Kordonboyu'ndan bizim kışlaya doğru ilerlemeye başladılar. Birden etraf karıştı. Bu karışıklık ortasında bir silâh sesi duyduk. Aradan beş saniye geçti geçmedi, başka silâh sesleri kulaklarımıza doldu. Hasan Tahsin isimli genç bir gazeteci manzaraya dayanamamış, tabancasını çektiği gibi ateşlemişti. Onu oracıkta şehit ettiler. Üstüne çıkıp vahşi Afrika yamyamları gibi tepindiler. Yüreğim belki bin yerden delindi. Gözlerimin pınarı kurumuştu, yaş akmıyordu artık. Millet, taşlaşmışçasına kımıldamadan olan biteni seyrediyordu. Bu sükût kararlılıktı, biliyordum. Izmirli, vatan müdafaasına karar vermişti. Geçici çılgınlıklarla ileride girişeceği düzenli mücadeleyi baltalamak istemiyor olmalıydılar. Bu sükûta hürmet gerekti.
Sayfa 30
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.