Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Motorlu kuşu henüz bir çocukken, en sevdiğim arkadaşım doğum günümde hediye etmişti. Aradan 15 yıl geçti kitabı tekrar okudum. Eskiden eğlenceli ve farklı bir kurgudan ibaret olan hikayeyi şimdi okuduğumda günümüz dünyasının içinde bulunduğu tehlikeye karşı uyarıldığını gördüm. Bu sefer ben aynı arkadaşıma doğum gününde aynı hikayeyi gönderdim. Teknoloji bağımlılığının son raddeye ulaştığı günümüzde biz 'büyüklerin' de kitaptan çıkaracağı dersler olacağını düşünüyorum. Kitaptan bahsedecek olursak içinde 5 tane hikaye barındırıyor. Tabi ki en derini Motorlu Kuş. Bu kitabın fazla bilinmemesi beni çok üzüyor belki Anderson yazsaydı daha meşhur olabilirdi. Çocuk kitaplarına ilgili bir okur olarak benim en güzel ve faydalı bulduğum kitaptır. Gelelim Motorlu Kuş'a. Hikayenin başında iki çocuk çıkıyor karşımıza. Renk renk, çeşitli binlerce kuşun toplanmış olduğunu görüp avcılık duyguları depreşiyor. Ancak bilmedikleri bir şey var bu kuşlar çok önemli bir konu için bir araya gelmişler ve kaçmaya hiç niyetleri yok. Çocukları kovalayıp konseye kaldıkları yerden devam ediyorlar. Toplanma nedenleri yavru bir kırlangıç. Bu genç ve tecrübesiz kırlangıcımız annesinin sözünü dinlemeyip otokuşların yanına gidiyor. Otokuşlar kanatları gelişmemiş olduğu için vücutlarına sarılı motorla uçabilen kuş türü olarak kurgulanmış. Kahramanımız bu otokuşları yemek için yaklaşan yaratığı onlara haber veriyor. Bu yaptığı iyilik karşısında otokuşlar kırlangıcımıza ihsanda(!) bulunup motor takıyorlar. Artık kırlangıcın uçmak için yapması gereken tek şey motorun üzerindeki kuvvet levhasına gagasıyla peş peşe vurması. Yeni bir isim de veriyorlar ona: Motorlu Kuş. Yuvasına gidip annesine gösterdiğinde annesi çok üzülüyor. Motorlu kuş ise artık daha hızlı uçup zamandan tasarruf edebileceklerini hatta tüm kuşların bu motorlardan takması için kuş konseyine gideceğini söylüyor. Annesinin sorduğu soruya verecek cevabı ise bulamıyor: peki biz boş zamanlarımızda ne yapacağız? İşte teknoloji bu vaatle girmişti hayatımıza. Elbette çok faydalıydı, kısa sürede elimiz ayağımız oluverdi. Mesela bir çamaşır makinesi ne kadar hızlı yıkıyordu çamaşırları hem de hiç yorulmuyorduk. Ama yıkanan çamaşırları alıp asmaya bile üşenir olmuştuk neyse ki yetkililer sesimizi duyup çamaşır kurutma makinası da icat ettiler. Sonra akıllı telefonlar hayatımızı kolaylaştıracaktı, bir sürü faydalı uygulama vardı. Üzülerek söylüyorum ki 1k da bile bazen kitap okumaktan fazla zaman geçiriyorum. Nur içinde yatsın tasarruf ettiğimiz bereketsiz zaman. Hikayemize geri dönelim neyse ki kuş beyinli kuşlarımız bizden daha akıllıymış. Motorlu kuşun "ımı bı şıkıldı zımındın tısırrıf yıpıcız" sözüne güvenip diğer kuşlara da motor takmamışlar. Motorlu kuşun 6 ay boyunca motoru kullanmasına ve 6 ay sonra tekrar toplanıp faydalı olup olmadığına bakmaya karar vermişler. Şimdi 6 ay sonrasına gidiyoruz. Görünürlerde motorlu kuş yok. Biraz bekliyoruz. Uzaktan yokuş çıkan kamyon gibi tıngır mıngır gelen bir şey görüyoruz. İlk bakışta tanıyamıyoruz motorlu kuşu çünkü çok değişmiş. Kanatları kullanmamaktan güdükleşmiş, bedeni motoru et ile kavramış artık motor olmadan uçmasının imkanı yok. Kuvvet levhasını gagalamaktan gagası özelliğini kaybetmiş artık ne solucan tutabilir ne başka bir şey. Boynundaki bazı kaslar gelişmiş ve kalınlaşmış başını sağa sola çeviremez olmuş. 6 ayda 15 aylık yaşlanmış. Hikayenin son kısmını okuduğumda akıllı telefon kullanmaktan parmak yapısı değişen arkadaşım gelmişti aklıma. Uzmanlar da aynı şekilde gelişme çağındaki çocukların akıllı telefon ve tabletler yüzünden omurga yapısının geri dönüşümsüz zararına karşı uyarıyorlar. Hikayeden uzun bir inceleme yapmış olabilirim. Zamanınızı çaldıysam kusuruma bakmayın. Son olarak hikaye konsey başkanının şu sözüyle bitiyor: -Bu olayı tüm kırlangıçlara duyurun, düşmesinler tuzağa.
Motorlu Kuş
Motorlu KuşCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20151,079 okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.