Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

159 syf.
9/10 puan verdi
Rio de Janeiro yani; Kırmızı Pelerinli Kent... ''Bu kent, sonsuz rastlantılar oyununda öyle ustalaşmıştır ki onun karşısında şeytan bile amatör sayılır. Blöf yaptığına inandırdığı an kare as çıkartır.'' (Sayfa 12) Kendi kendini sürgün etmiş Özgür... Yaşadığı rahat hayatı bırakıp gittiği Rio'yu yazmaktan, yaşamaktan başka derdi yok. Bunu yapabildiğinde hesaplaşmanın tamamlanacağını düşünüyor . Sürdürmekte inat ettiği dibine kadar parasızlık, açlık, yabancı olmanın itilmişliği oysa... Özgür'ün yani Aslı Erdoğan'ın şehirdeki kötülükleri betimlemesi şahane. Yaşadığı yalnızlık, yoksunluk, uzaklarda olmanın getirdiği; en basit mutluluklara, alışkanlıklara hatta sıradanlıklara duyulan özlem nasıl bu kadar dolambaçsız, sade ama insanın beynine beynine inercesine anlatılır hiç bilmiyorum. Kaybettikleri ile kazandıklarının muhakemesini öyle güzel yapıyor ki; yaşadığı özgürlük ödül mü yoksa ceza mı karar veremedim... Rio'yu tek kelime ile ''kaos'' olarak tanımlıyor. Yeryüzünü kaplayan yüzeyselliği her hücresine kadar hissettiği ve aşık olduğu kent. Yaşamlardaki planlardan, projelerden, öngörülenlerden ve hatta öngörülemeyenlerden çok daha gerçek... Bulunabilen her alanda dans edilebilen, sevişilebilen, saldırıya uğrayıp ölünebilen...Kanıksanmış bir ölümcüllük... ''Neden seçtim bana öldüresiye düşman bu kenti? İnsan acısından lif lif dokunmuş kırmızı peleriniyle benliğimi sarıp sarmalayan, keskin dişlerini karnaval maskelerinin ardına gizleyen Rio de Janerio'yu?.. Yalnızca tek bir şey adına güvenli suları terk eder, kendi köklerimizi keseriz. Adem'in, uğruna ölümsüzlüğü teptiği tek şey adına: BİLİNMEYEN.'' (Sayfa 54)
Kırmızı Pelerinli Kent
Kırmızı Pelerinli KentAslı Erdoğan · Everest Yayınları · 20121,287 okunma
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.