Hani diyor ya Raskolnikov, "Yaptım ama bir sor, niye yaptım?" diye, hah işte bu da böyle bir şey. Okuduğum 40 sayfa boyunca insanın psikolojik tasvirleri yapmayı çok iyi becerse de Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'sı, okur kitlesi yüzünden ilerlemedi bir türlü. Heyecanı kaçmıştı bir kere. Ben de ara verip başka bir kitaba geçmeye karar verdim ve bu kitabı elime aldım. Sanırım kitaplar arası geçişte verdiğim en doğru kararlardan biriydi bu. Bu kitaba hikaye diyen de olmuş, roman da, düşünce yazısı da. Hepsinin bir potada eritilmiş hali aslında bu kitap. Önce Finlandiya'nın nasıl İsviçre'nin boyunduruğu altında oluşunu sonra I. Çar Aleksandr ile bir anlaşma yapıp iç işlerinde bağımsızlık kazandıklarını anlatıyor. Daha sonra hayatın sadece yiyip, içip, ölmek olmadığını fark ediyor bazıları. Bu bilinçlerini başkalarına da aktarmak istiyorlar ve bu iş böyle böyle yürüyüp ilke kocaman bir Halk Üniversitesi'ne dönüşüyor. Kitabı okuyan herkesin içinde ülkesi için bir şeyler yapma arzusunun uyandığı fikrine kapılmamı sağlayacak kadar güzel, "akışkan" bir kitaptı. Tavsiye edilir.

Beyaz Zambaklar ÜlkesiGrigory Petrov · Ayrıntı Yayınları · 201799,4bin okunma

·

16 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Eyüpcan Işık