Gönderi

444 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Divan; psikoterapide analistlerin hasta/danışman ilişkisinden daha eşit düzeyde bir iletişim ile kurulan, danışmanın da kendisini açtığı, bir psikoterapik ortama geçişi -geçiş denemelerini- konu alıyor. Irvin'in dili her zamanki gibi akıcı, kelimeler satır aralarında yuvarlanıyor ve siz daha ne olduğunu anlayamadan kitabı bitirmiş buluyorsunuz kendinizi. Olay örgüsü geniş ancak karakterlerin birbirleri ile olan bağlantıları biraz zorlama duruyor. Konu seçimi dikkat çekici ve karakter seslendirmeleri de oldukça yerinde. Okurken her karakterin mitini ve iç seslerinin onlara nasıl yol gösterdiğini çok rahat kavrayabiliyorsunuz. Varoluşsal terapinin kitap ve karakterler üzerinde etkisi oldukça belirgin. Ölüm, başarısızlık, yetersizlik konularına değiniliyor. Varoluşsal şok terapi yöntemlerinden bahsediliyor ve varoluşsal kahramanlığa giden yolda ışık tutuyor. Ama sadece bu kadar değil. Irvin'i bu defa sık sık Jung'dan bahsederken buluyoruz: "Terapist her hasta için yeni bir terapi dili icat etmelidir." diyor Jung bize. Belki de kitabın kıssadan hissesi budur. Terapist bir sanatçıdır, zanaatkar değil. Öyleyse her yeni kişi, kendine has yeni bir yaklaşımı hakeder. Insan olmak teşhisler ile sınırlandırılamayacak kadar karmaşık ve özel bir şeydir. Hepimiz kendimiz olmanın bir yolunu bulmak zorundayız, belki bu kitap kendinize giden yolda ufak bir hatırlatıcı olur size: Unutmayın; hep biriciktiniz ve her zaman öyle olacaksınız.
Divan
DivanIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 20215,3bin okunma
·
169 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.