" Şimdilik edebiyat kitaplarımızda böyle bir tür yok , ama ilerde ' siir-hikaye ' diye şiirle hikaye arasında ortak bir türe de yer verileceğini umuyorum."
Erbaş , kitaba Behçet Necatigil'in bu alıntısıyla bir giriş sağlıyor. Kitaptaki biçem de bu tarzda kaleme alınmış zaten . Siir ve hikayenin iç içe harmanlandığı bir mükemmellik. Şükrü Erbaş benim için bir mikenk taşı. Gerek kullandığı dil gerek imgesel çağrışımlar gerek içinde taşıdığı hüzün. Özellikle babasına dair . Bu kitapta bunu fazlasıyla duyumsayabilirsiniz.
Şükrü Erbaş ile birlikte lisanıma yeni kelimeler ekledim. Menevisler , eşikler, avurtlar , burgaclar...
Daha bir sürü. Hayatınızda en azından bir kez dahi olsa bir kitabını okuyun. Hatta burda başlayın.
Buyrun